İşte her şey böyle başladı…
Normal bir gündü, hava güneşliydi, babamla okula doğru yoldaydık. Okula vardığımızda arabadan indim ve sınıfa çıktım, yine ilk gelmiştim, benden kısa süre sonra sınıf arkadaşım Osman da geldi. İlk ders başladı ama tahta çalışmıyordu öğretmen, elektrik teknisyenlerini çağırsa da bir şey değişmiyordu. İlk başta okulun internetinden kaynaklı olduğu düşünülüyordu ama sonra dünya genelindeki teknik sorunlar nedeniyle artık internetin olmadığı ortaya çıktı. Sınıfı bir endişe sardı.
O gün okuldan erken ayrıldık. Eve gidince telefonumu kurcalamak istiyordum ama sonra internetin olmadığı aklıma geldi, böyle bir şey nasıl olur hala aklım almıyordu . Yazın yarısını Samsun’daki köyümüzde geçirdiğimizden internetsiz ortamlara alışkındım. Telefonu bir kenara bıraktım ve kitap okumaya başladım. Ama müziksiz hiç de eğlenceli olmuyordu.
Saat akşam beş olmuştu. Annem yemeği hazırlamıştı, zaten ben de çok acıkmıştım. Yemekten sonra Monopoly oynamaya karar verdik. Babam da bize meyve tabağı hazırlamıştı. Ailecek çok eğlenceli bir akşam geçirdik. Eskisi gibi birimiz telefona, birimiz televizyona bakmıyorduk.
Ertesi sabah uyandığımızda arıza giderilmiş ve internet geri gelmişti. Ama biz ailecek internetsiz geçirdiğimiz bir günden çok keyif almıştık. Bundan sonra her akşam internetsiz iki saat geçirmeye karar verdik.