Bilim, evrenin, evrendeki olguların ve olayların bir bölümünü ele alıp bazı yöntem ve deney yolları kullanarak, gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan tutarlı bilgidir. Bilim, insanın yolunu aydınlatır, yaşamımızın temelidir ve bilim, evrensel bir kavramdır. İcat edilen her buluşla, yapılan her deneyle, bulunan her denklemle , her formülle bilim ilerler. Bilim insan için vardır. Ünlü müzik dehası, besteci Beethoven ”İnsanı, sadece bilim ve sanat yüceltebilir.” diyerek bilimin insan için ne denli önemli olduğunu vurgulamıştır.
Hayatımızın her alanında bilimi kullanırız. İş yerlerinde çalışırken, okullarda, evlerimizde eğitim alırken, yemek yerken, eğlenirken, her yerde bilimle iç içeyiz. Bu da hayatımızda bilimin ve bilimsel buluşların vazgeçilmez hale gelmesine neden olur. İnsanlık için bilim bu kadar gerekli ve önemliyken ondan faydalanamamak veya ulaşamamak çok büyük problemdir.
Bilim adamları yaptıkları bilimsel çalışmaları sadece bir toplum için değil, insanlık için yaparlar. Bu nedenle özellikle insanlığın faydasına olan bilimsel ilerlemeler tüm insanların paylaşımına sunulmalıdır.
Dünyamız bu günlerde büyük bir salgınla mücadele etmektedir. Gelişmiş ve zengin ülkeler çeşitli aşı çalışmaları yaptı ve hastalıktan korunmaya yönelik başarılı sonuçlar elde ettikleri formüller ürettiler. Ancak dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu aşıya ulaşamamaktadır. Özellikle gelişmemiş ülkelerde bu durum çok üzücüdür. Oysa bilim, tüm insanlar için olmalıdır. 1952 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde korkunç bir çocuk felci salgını baş gösterdi. Ünlü bakteriyolog Jonas Edward Salk,1954′ de bir aşı üretti ve bu aşının patentini almadı. Böylece aşı yaygın olarak üretilebildi ve hem A.B.D ‘de hem de dünyada birçok çocuğun hayatı kurtuldu. Jonas Salk’a aşının patentinin kimde olduğu sorulduğunda verdiği cevap olağanüstüydü.” Ne patenti? Güneşi patentliyebilir misiniz?” İşte bilim de tüm insanlık için güneş gibidir. İnsanların ona ulaşmasını engellemek doğru değildir. Bilimin milliyetçiliği olamaz, olmamalıdır.
Elbette ki bilim adamı ürettiği, bulduğu veya keşfettiği şeyin maddi manevi karşılığını almalıdır. Ancak herhangi bir sebeple bilimsel çalışmalar yapamayan veya bilime ulaşamayan ülkelerin vatandaşlarının ölümüne ya da zor durumda kalmalarına göz yumulamaz.
Bilimin temel uğraş alanı doğadır yani insan ve çevresidir. İnsanın çevresine olan korkusu ,merakı, kendini koruma ve rahat yaşama isteği, egemen olma arzusu bilimin gelişmesini ve ilerlemesini sağlamıştır. Bilim insan için vardır. Tüm insanlarla paylaşılmalıdır. O nedenle, Alman edebiyatçı Johann Wolfgang von Goethe’nin de dediği gibi ” Bilim, tüm dünyanın malıdır, ulusların sınırlarını tanımaz.”