Zorluklarla dolu olan ve eline geçirdiği her fırsatta bizi sınava sokan bu hayatta bazen yardım almamız gerekir. Bazen zaten olan şeylerin farkına varmak için diğer insanların söylemesine ve onların fikirlerine ihtiyaç duyarız. İşte bu amaçla, insanları motive etmek ve cesaretlendirmek için küçük bir mesajın bile işe yarayacağına inanıyorum. Bunu yapmak için insanlara ilham verecek güce sahip beş mesajın yeteceğini de göstermek isterim.
İnsanlara göndermek istediğim ilk mesaj “Gittiğiniz her yere nezaket yayın.” olurdu. Sürekli olarak olumsuz haberler ve olaylarla bombardımana tutulduğumuz bir dünyada, bize göre basit ve küçük olabilecek bir nezaket eyleminin birinin günü üzerindeki etkisini unutmak kolaydır. İnsanlara gittikleri her yerde iyilik yaymalarını hatırlatarak hep birlikte herkes için daha olumlu ve canlandırıcı bir ortam yaratabiliriz. Bir yabancıya gülümsemek, kapıyı açık tutmak veya yardım eli uzatmak olsun, küçük nezaket eylemleri birinin gününü biraz daha parlak hale getirmede uzun bir yol kat edebilir.
İlk mesaj kadar önemli olduğunu düşündüğüm bir diğer mesaj ise “Üstünde yaşadığımız gezegene sahip çıkın, çünkü bu gezegen elimizde olan tek seçenek.” mesajıdır. İklim değişikliği ve çevresel yıkım, tüm dünyayı etkileyen en büyük sorunlardan sadece ikisidir. İnsanlara, gezegene özen göstermelerini hatırlatmak onları günlük yaşamlarında çevre üzerinde büyük etkisi olabilecek küçük değişiklikler yapmaya teşvik edebilir. Bu, tek kullanımlık plastik kullanımını azaltmayı, toplu taşımayı veya ortak araç kullanımını ve çevre dostu ürünleri ve girişimleri desteklemeyi içerebilir. Yaşadığımız gezegene özen göstererek sadece kendimiz için değil, sonraki nesillerin de yaşayabileceği daha iyi bir gelecek yaratmaya yardımcı oluruz.
Hayallerimizin peşinden koşmanın bugünlerde zorlu ve bazen de göz korkutucu bir görev olabildiği bir gerçektir. İşte tam bu sebepten vermek istediğim bir diğer mesaj da “Hayallerinizden vazgeçmeyin.”dir. İstediğimiz şeyin peşinden gitmek için asla geç olmadığını unutmamak önemlidir. İnsanlara hayallerinden vazgeçmemelerini hatırlatmak aksilikler karşısında bile ilerlemeye teşvik edebilir. Yeni bir iş kurmak, yeni bir beceri öğrenmek veya bir tutkuyu gerçekleştirmek olsun, herkes hayallerinin peşinden gitme ve tatmin edici bir hayat yaşama şansını hak eder.
Bir olaya çözüm üretebilmek için farklı açılardan bakabilen birçok insanın yorumunun önemli olduğuna inandığım için dördüncü mesajım “Doğru olduğuna inandığın şey adına konuş.” olurdu. Söylediklerimizin, hatta sesimizin önemli olmadığına inanmanın çok kolay olabileceği bu zamanlarda, doğru olduğuna inandığımız şey adına konuşmanın küçük de olsa bir fark yaratabileceğini unutmamak önemlidir. Sevdiğimiz ve savunduğumuz bir davayı savunmak, kötü muamele gören birini savunmak veya sadece kendi görüş ve fikirlerimizi paylaşmak olsun, sözlerimizin güçlü bir etkisi olabilir. İnsanlara inandıkları şey adına konuşmalarını hatırlatmak, herkesin sesinin duyulduğu ve değer verildiği bir dünya yaratılmasına yardımcı olacaktır.
Son ve bana göre en önemli mesaj ise “Kendinize zaman ayırın.”. Günümüzün hızlı tempolu ve genellikle stresli dünyasında, kişisel bakımın önemini unutmak kolaydır. İnsanlara kendilerine zaman ayırmalarını gerektiğini söylemek, onları kendi esenliklerine ve akıl sağlıklarına öncelik vermeye ikna edebilir. Bu, işten ara vermeyi, hoşlandıkları bir hobiye veya aktiviteye katılmayı veya sadece rahatlama tekniklerini uygulamayı içerebilir. Kendimize özen göstererek, günlük hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için daha donanımlı hale geliriz ve nihayetinde daha mutlu ve tatmin edici hayatlar yaşayabiliriz.
Bu beş mesajla insanların bütün sorunlarına çözümler bulamayacak olsam bile yine de onlara ulaşabilmek bile bir şey değil midir? Bazen ihtiyacımız olan fark etmektir. Bu mesajların insanların içindeki o kıvılcımı yeniden yakmaya yardımcı olacağına ve hayatlarında büyük bir etkiye sahip olabileceğine eminim ve bu yolu takip ederek daha iyi bir dünya yaratabileceğimize inanıyorum. Zaten her şey inanmakla başlamamış mıdır?