Yaklaşık %71 azottan oluşan ve Dünya’yı meteorlardan ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan hava tabakasına atmosfer denir. Atmosfer insanlara, hayvanlara, bitkilere kısacası yeryüzündeki en küçük canlıya bile çok faydalıdır. Ya atmosfer olmasaydı? Gündüz çok sıcak, geceler çok soğuk olsa bile, meteorlar dünyaya kolayca ulaşır ve yeryüzünde kraterler oluşur, su döngüsü olmazdı ve gökyüzü mavi değil siyah olurdu ve birçok insanla karşılaşırdık. Gökkuşağının olmaması gibi olumsuz durumlar.
Ama atmosferin varlığından çok memnunuz ve tüm gücüyle bize yardım etmeye çalışıyor ve bizden en küçükleri bile anlamamızı ve farkında olmamızı istiyor. Bunun yerine, onun yardım çağrısını asla dinlemeyiz ve içinde yaşadığımız, geçmişimizi ve geleceğimizi paylaştığımız Dünya’yı yok etmeye devam ederiz.
Küresel ısınma, dünyanın yıkımının en büyük nedenidir. Küresel ısınmanın kendisi, sera gazlarının ve havadaki karbondioksitin artmasının neden olduğu iklim değişikliğidir. Hatta Sanayi Devrimi’ne kadar uzanıyor. Küresel ısınmanın nedenlerine örnek veriniz; Her iki taraf için de işi kolaylaştıran ilk ve belki de sorun ulaşımdır. Seyahat seçeneklerinin artmasıyla birlikte fosil yakıtların tüketimi de arttı. Kara, su veya hava taşımacılığı fark etmeksizin aynı yakıtlar kullanılmaktadır. Fosil yakıtlar hava ve su kirliliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu da sera gazlarını artırır. Bu gazların özelliği, atmosferden gelen ısıyı tutmaları ve küresel ölçekte sıcaklık artışına neden olmalarıdır.
Bir diğeri de sanayileşme. Küresel olarak, tarıma dayalı ekonomiler hızlı bir düşüş içindedir. Hızlı ve plansız sanayileşmeye karbondioksit emisyonlarında endişe verici bir artış eşlik ediyor. Üçüncüsü, belki de en acil sorun olan ağaçların kesilmesi sorunu çözülmelidir. Gezegenimizin yeşil alanları yakacak odun, ekime uygun araziler oluşturmak veya konut ve sanayi tesisleri inşa etmek için yok ediliyor. Ağaçların ekolojiye en büyük katkısı havayı temizlemeleridir. Yeşil alanların hızla yok edilmesi, Dünya’yı hava kirliliğine karşı daha da savunmasız hale getiriyor. İkincisi tüketimciliktir. Bu birçok kişiye garip gelse de, modern teknolojinin gelişmesinde kaçınılmaz bir sorun haline geldi. Her gün yeni bir ürün ortaya çıkıyor ve insanlar sürekli olarak daha fazlasını satın almaya teşvik ediliyor. Toplam sera gazlarından yalnızca bu ürünleri yapmak için kullanılan kaynaklar sorumludur. Yeni bir ürün satıldığında eski atık değişir ve bu da etkiyi artırır.
Bunca soruna ve soruna çözüm üretmek yeni neslin ve onun bilincinin görevidir. Mümkün olduğunca tasarruflu seyahat edebilir, mümkün olduğunca toplu taşıma kullanabilir, geri dönüştürülebilir ürünler satın alabilir ve geri dönüştürülebilir malzemeleri yetkililere ulaştırabilirsek, küçük de olsa bunun ne kadar fark yarattığını görebiliriz. . bizi asla yormayan şeyler. Yerdeki yardım çığlığını görmezden gelmeyin ve elinizden gelenin en iyisini yapın çünkü bir kişinin en küçük hareketi yıllar içinde karşılığını verebilir. Unutmayın ki fırtınalar kelebeğin kanat çırpmasıyla başlar.