Gittiğim gezegen mor renkteydi ve biraz soğuktu. Bazı kısımlarında toprağa benzeyen mavi renkte birtakım nesneler vardı. Diğer bölgelerde ise yerde yeşil desenlere benzeyen şekiller görünüyordu. Bazı alanların rengi pembe ile mor arasında bir ton alıyordu. Atmosferi oldukça güzeldi, bu yüzden burada canlıların yaşayabileceğini düşündüm fakat çok da sıcak değildi. Oradan geçerken etrafa yayılan güzel kokular vardı ve kendimi bir çiçek bahçesinde hissettim.
Gezegen, dünyadan biraz daha büyüktü ve her yerini gezmek o kadar da kolay değildi. Farklı bir gezegen olduğu için değişik bir his veriyordu, mor renkli bir gezegene ilk defa gidiyordum. Oradaki mavi nesneleri daha önce hiç bir gezegende görmemiştim. Bu, daha önce hiç bulunmamış bir gezegendi ve o gezegeni ilk bulan, ilk adım atan kişi bendim. İçimde mutlu ve heyecan dolu bir his vardı.
Roketteyken, gezegeni gördüğümde gerçekten şaşırmıştım. Daha önce hiç mor renkte bir gezegen görmemiş ve duymamıştım. Merakımı yenemeyerek keşfe çıkmaya karar verdim ve anladım ki yepyeni bir gezegen bulmuşum. Bu gezegenin adını “Seno” koymaya karar verdim. Bu güzellikleri göze alarak oraya yerleşmeye karar verdim.