Daha önce hiç ciddi bir hastalığa yakalandınız mı? Özellikle bu dönemde daha fazla dikkat çekecek bu soru, cevabı evet olanlara akıllarında bir geriye dönüş yaşatacak ve onları bir saliseliğine olsa bile de tedirgin edecektir. Çünkü bu ciddi hastalıkların üzerimizdeki etkisi oldukça büyüktür. İnanır mısınız, öyle bir şeydir ki bu tür hastalıklar neredeyse ölecek gibi olursunuz. Ancak yine de sadece yatağa bağlı kalmış bir insan olduğunuzu fark edersiniz. Böyle durumlar neden insanların sigorta ve hastane ihtiyaçlarını ön sıraya koyduklarını da açıklıyor. Hem sağlımızı korumak hem de hastalıkların getireceği bu acılardan korunmak için tabii ki. Düşünsenize, birisi çok ciddi bir hastalığa çözüm buluyor ve bu tedaviyi insanlığa hediye ediyor. Aşısının patentini almayan Jonas Salk, kendimize bir soru sormamızı sağlıyor, “Acaba tüm aşılar neden ücretsiz değil?” sorusunu.
İlk olarak Jonas Salk’ın neden aşısının patentini anlamaya çalışalım. Kendisine bu soru sorulduğunda, “Bu aşı insanlığa ait, bu yüzden patentini almadım. Güneş’in patentini alabilir misiniz?” diye cevap vermiştir. Ayrıca bu yaptığı karar ile birlikte 7 milyar Amerikan dolarını reddetmiştir. Tabii ki bu kararı ile birçok çocuğun hayatını kurtarmıştır. Bu durumda niye diğer aşı üreticileri aşılarının patentini alıyor diye düşünebilirsiniz. Ancak onların gözünden baktığımız zaman da, bu aşıların o kadar da basit olmadığını görüyoruz. Aşılar uzun bir zaman içerisinde, oldukça fazla deney ve başarısızlık sonucunda oluşuyor. Ayrıca aşı üreticilerinin işi de bu zaten, kimse keyfine bu hastalıklara çare aramıyor ki. Elbet insanlara yardım etmek ilk amaçları ancak uzun ve yorucu olan bir dönemden geldiklerinden dolayı patent alıp kullanmaları oldukça normal. Bir iş yerinde durmadan, haftada 6 gün çalıştığınızı düşünün. Bu çalışma üç yıldan on yıla kadar sürebilecek düzeyde ve sonucunda insanlığa bir umut vereceksiniz. Bu duruma böyle yaklaşacak olursak patent alan çoğunluğun neden aldığını daha iyi kavrıyor. Şimdi, hem tedavi geliştiren insanları teşvik etmek ve onlara çalışmalarının karşılığını vermek adına, hem de tedaviyi herkese ulaşılabilir kılmak adına neler yapılabilir?
İlk ve en kararlı çözüm devletin ilaç yapan insanları işe alması olacaktır. Böylelikle hem bu insanların maddi sıkıntıları karşılanmış olacak, hem de eğer aşı üretimi başarılı olursa patent alımı bir sorun olmayacak, devlet vatandaşlarına vergiler sayesinde aşıyı ulaştıracaktır. Böylelikle aynı ülke içerisindeki aşı üreticileri ve aşıyı alacak kişiler arasındaki fark az olacaktır, ki bu fark yine de var olsa bile farkı kapatan kişi devlet olduğundan dolayı ücret farkı en az durumda olacaktır. İkinci çözüm ise sivil insanların bu aşıyı üretmeyi sağlamalarıdır. Burada kullanıcı ve yapıcı olan kişi kişinin kendisidir. Bu yüzden ücret üretim ile aynı olacaktır. Aynı zamanda bir miktar kimya bilgisi gerektiren bir grup insana ihtiyaç vardır. Bu tür gruplar birbiri arasında iletişim kurabilecekleri bir ağ oluşturabilirse, tüm ülke aynı anda bir aşı için çalışabilir. Bu çalışmayı yapanlar gönüllü olacağı için istikrarsız olabilir ancak çoğunluk bu istikrarsızlığı düzeltecektir. Bu çalışmaların yine istikrarsız olmasından dolayı çalışma daha uzun sürebilir ancak bu aşının ucuz olması için yapılmış bir fedakarlıktır.