Düşünün ki bir gün hayatınız köpeklerle değişiyor… Sizce nasıl olurdu?
Bence bir köpeğin gözünden bakarsak hayat tam da şöyle olurdu:
“Haw haw, günaydın! Ay pardon, ‘Anneee, günaydın! Kahvaltı hazır mı?’ dedim ama içerden ses gelmeyince mutfağa gittim. Mutfak masasında bir tost vardı! Onu mideye indirmeden önce dolaptan portakal suyumu aldım ve güzelce kahvaltımı yaptım.
Kahvaltının ardından okul kıyafetlerimi giyindim ve saate baktım: Geç kalmıştım! Telaşla koşmaya çalıştım ama tabii ki servis gitmişti. Çaresiz anneannemden para alıp taksiyle okula gittim. Okula vardığımda sınıf tabii ki üst kattaydı ve o zorlu merdivenleri tırmanmak zorunda kaldım.
Sınıfa ulaştığımda Haw Haw Hoca (evet, öğretmenimiz de bir köpekti) çoktan gelmişti. Hocadan izin alıp içeri girdim. Yakın arkadaşlarımla selamlaştıktan sonra dolabıma gidip kitaplarımı aldım ve ders başladı.
Günün sonunda okul bitmişti. Yorucu ama çok eğlenceli bir gündü. Arkadaşlarımla birlikte servise yürüdük ve bu sefer yetişmeyi başardım. Eve geldiğimde annemle anneannem bana nefis bir çökertme hazırlamıştı. Yemeğimi afiyetle yedim, sonra mısır patlattık ve ailece film izlerken mısırlarımızı yedik. Derken hepimiz uyuya kalmışız.
Evet, bence bir köpek hayatını anlatsa böyle olurdu. Her şey bir macera, her şey bir mutluluk kaynağı!”