-Hepiniz buraya insan vücudundaki organların konuştuğunu reklamda görüp geldiniz. Tahmin ediyorum ki çoğunuz inanmadınız ama izleyip kendi gözlerinizle göreceksiniz. Hazırsanız başlıyoruz.
(Mide)- Hepiniz hoş geldiniz. Tabii ki hepinizin bildiği gibi en önemli organ benim çünkü yemekleri asidimle çözündürüp bağırsağa veriyorum. Ben olmasam her yemek kocaman kocaman vücutta gezer bir süre sonrada vücut patlardı. Yani anlayacağınız üzere en önemli organ benim.
(Kalp)- Olur mu öyle şey canım? En önemli organ benim. Ben kan pompalıyorum, ben tembellik yapıp durursam vücut yaşayamaz ki.
(Beyin)- Arkadaşlar hepinizi yöneten benim neyi tartışıp duruyosunuz siz?
(Kalın bağırsak)- Ben olmasam yediğiniz yemekleri dışarı atamazsınız en önemli organ benim asıl.
(Ağız)-Kardeşim gözünüzü seveyim ben olmasam yiyeceklerden elde ettiğimiz karbonhidratları, proteinleri, vitaminleri ve mineralleri alamayız ve hepiniz hasta olursunuz. Değerimi bilin yani.
(Deri)- Şaka yapıyorsunuz herhalde ben olmasam kemikler sizi tutamayıp düşürür hem bir de en büyük organ benim yani bana yeterli değeri verin.
(Akciğer)- Arkadaşlar lütfen ben olmasam solunum yapamayıp siz hasta olursunuz.
(Damar)-Size gereken kanı ben veririm. Ben hepinizi her saniye besliyorum eğer siz besleyemezsem… Orasını ben değil cerrahlar karar verecektir.
(Ben yani konuşmacı)-Evet buradan ne ders çıkardık? Tabii ki her organın çok önemli özellikleri var. Bugün her organ konuşmadı ama diğer günlerde konuşacaktır.
Hepiniz hoşça kalın, görüşürüz.