İnsan neden yaşar? İnsanoğlu yaklaşık 200/300 bin yıl önce, tahmin edildiği üzere Afrika kıtasında doğduğu söyleniyor. İki ayaklı ve yüksek zekâsıyla karakterize edilen büyük insansı maymunlar olan insan, çeşitli ortamlarda gelişip son derece karmaşık araçlar geliştirmiş, karmaşık toplumsal yapılar ve medeniyetler oluşturmuştur. Homosapiens halindeki insan başta kendi ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli icatlar yapmıştır. Bir süre sonra yeni hammaddeler keşfetmiş ve bunlarla beraber ihtiyaç listeleride kabarmaya başlamıştır. Yıllar, asırlar geçmiş ve yazı bulunmuş. Yazıyı da diğer ihtiyaçlarını karşılamak için bir araç olarak kullanmış. Yani buna bakılırsa insanların tarih boyunca çeşitli ihtiyaçları olmuş ve bunları gidermek için uğraşmıştır. Peki insanlar neden ihtiyacını gidermek için uğraşır?
Günümüzde Türkiye’de yaşayan bir devlet memurunun bir ailesi, bu ailede bir çocuk, eşi ve kendisi olduğunu düşünelim. Beslenme, eğlenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçları olan bu ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tabiiki paraya ihtiyacı vardır. Bunun için sabah 8 de evden çıkar varsa araba ile yoksa evlerinin yakınından geçen bir toplu taşıma ile işe gider. Saat akşam 5’e kadar boynunda gevşetmesi yasak olan bir zincir le ömrünü törpüleyen bir rulet üzerine oturup çalışır. Bunu bir ayda yaklaşık 20 gün yapar. Her gün aynı rutin. Sabah giyinir üstüne takımını, kar kış demeden gider ve aynı rulet üstünde döner durur. Bu artık o insan için bir döngüdür. Peki oturur sorar mı hiç kendine Neden bunu yapıyorum? Ömrünün çoğunu 4 duvar arasında beslenme, eğlenme, barınma, giyinme gibi ihtiyaçları için törpülemeye gerek var mı? Ya da ders çalışan bir insan iki atomun oluşturduğu bağın çeşidini öğrenirken düşünmez mi neden buna çalışıyorum? Neden bir gün öleceğimi bile bile her gün stres içinde yaşıyorum? Buna gerek var mı?
Herhangi dini bir görüşü katmadan düşünürsek insan anne karnından doğar, yaşar ve ölür. Toprağın altına girer ve bir kemik çuvalına dönüşür. Dünyadaki en fakir kişi de en zengin kişi de o toprağa girecek ve bir kemik çuvalından ibaret olacak. Bu süreçte yaptığı hiçbir şeyin bir anlamı kalmayacak. Hatta 4.5 milyar yıl sonra Güneşin patlamasıyla insanlık yok olacak. O gezip görmek istediğin milyonluk yerler de patlayacak, altında bir kemik torbası olarak durduğun toprak ta patlayacak. O zaman tekrar soruyorum: İnsan neden yaşar? İnsan neden sırf 60 70 yıl yaşamak için bu kadar kendine değer vermez? Sonu caiz olan ir yere gideceğini bile bile neden bu kadar yaşama ve gelecek kaygısı altında bulunur ki?