İnsanlık günümüz dünyasında en çok aranan kelime.
Kendi çıkar ve menfaatlerimiz için insanları hor görüyor; dinleri, dilleri, ırkları ve cinsiyetlerinden dolayı onları dışlıyoruz. Hiçbir insan bu dünyaya gelmeden önce hangi ailede ya da hangi medeniyette doğabileceğini seçemiyor. Hal böyleyken neden insanları bütün bunlar elindeymiş gibi yargılıyoruz?
Ben bu yazımda, sizlerin farklı bir pencereden bakmanıza yardımcı olmaya çalışacağım.
İlk olarak her insanın sahip olduğu hakları hususunda bilgilendirme yapmak istiyorum. İnsan haklarının tarihi binlerce yılı kapsamaktadır ve bu haklar kaydedilmiş tarih içinde dinsel, kültürel, felsefi ve yasal anlamda gelişmeler göstermiştir. Fakat dünyamızda insanlarımız bilinçsizce ve cahil bir şekilde her geçen gün birbirlerine daha çok zarar veriyor ve birlerinin haklarını ellerinden alıyorlar. Bu duruma çözüm olarak yapmamız gereken şey bence çok basit: “Empati”
“Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır. Onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.” demiş Henry Miller. Bence çok doğru bir sözdür ama ülkemiz dahil tüm dünyada kadınlar şiddete, tecavüze uğruyor ve cani bir şekilde belkide sadece sesini çıkarttıkları için öldürülüyorlar. Bu yaşanan şeyler yetmezmiş gibi bunları yapan insanlar hiç bir ceza almadan salınıyor ve diğer kurbanlarını aramak için sokaklarda geziyorlar.
Her çocuk korunmaya muhtaçtır. Çocukların dengeli bir birey olarak yetişebilmesi için sevgi dolu bir ortama ihtiyaç duyar. Şimdiki dönemde çok insan hem iyi birer eğitim alıp hem de anne ve babasından yeterince sevgi görebiliyor. Peki ya çoğunlukta olan kısım ne durumdadır?
Her ülkede 1 gün içerisinde yaklaşık olarak 60 çocuk tacize uğruyor. İstatistikler, kız çocuklarının erkek çocuklarına göre 6 kat fazla cinsel suçların hedefi olduğunu ortaya koydu. Geçen 12 ay boyunca polise bildirilen her dört cinsel suçtan biri 10 yaş ve altına karşı işlendi.
Bizler bir çocuk yere düşünce yüreği ağzına gelen insanlarken acaba bu istatistikleri duyunca neler hissettiniz?
Dünyamızda açlık, savaş, kadın ve çocuk tacizi ve tecavüzü gibi sayısız sıkıntılar arasında birde insanların hangi cinsiyetten hoşlandığına karışıyoruz.
LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender sözcüklerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır.) 
Dünyada ve çoğunlukla da ülkemizde LGBT üyeleri ya da yandaşları her gün tacize maruz kalıyor. Taciz deyince aklınıza sadece fiziksel bir şey gelmesin, çünkü sözel açıdan da bu sorunla karşı karşıya kalmak mümkündür. Bana kalırsa iki erkeğin veya iki kadının savaşıp kavga etmesindense el ele tutuşmalarını tercih ederim. Sürekli olarak insanları tercihlerinden dolayı yargılıyoruz ama unutuyoruz ki hepimiz birer insanız. Onların bu tercihlerinden dolayı aldıkları kararlara saygı göstermek zorunda olduğumuzu unutmayalım.
Eğer çok rahatsız oluyorsanız bazı noktalarda uyarabilirsiniz ama onları canlı canlı yakamazsınız! Umarım bugün dünyadaki iğrençliklerin son günü olur ve yarın eşitliğin, empatinin hakim olduğu aydınlık bir güne merhaba deriz.
Yazımı okuduğunuz için size teşekkür ederim.
Kaynak
http://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-37141548