İki gerçekçi düşünür olan Thomas Hobbes ve Jean Jacques Rousseau insan doğasındaki iyilik ve kötülük için iki ayrı görüş belirtmişlerdir: “İnsan doğası gereği kötüdür.”, “İnsan doğası gereği iyidir.” Birbirine taban tabana zıt bu iki görüşten hangisinin doğru olduğu yüzyıllardır tartışılmaktadır. Bu konu hakkında pek çok kitap yazılmış, pek çok film yapılmış ve pek çok başka sanat eseri yapılmıştır. Örneğin William Golding tarafından yazılmış olan Sineklerin Tanrısı kitabında da ıssız bir adaya düşmüş çocukların birbirlerine nasıl davrandıkları anlatılmaktadır. Bu kitapta insan doğasının iyiliği ve kötülüğü sorgulanmaktadır. Kitapta küçük çocukların içindeki kötülük, insan doğasındaki kötülük ortaya çıkmış ve birbirlerini öldürmeye başlamışlardır. Bu kitap insan doğasının iyiliği ve kötülüğü hakkında yazılmış yüzlerce kitaptan sadece birisidir.
Her şeyden önce iyilik ve kötülük kavramlarının anlamları önemlidir. Sözlükte “iyilik” kelimesinin anlamı şöyle açıklanmaktadır: İyi olmak, karşılık beklemeden başkalarına yardım yapmak. Sözlükte “kötülük” kelimesinin anlamı ise şöyle açıklanmaktadır: Kötü olmak, başkalarına zarar verecek davranışlarda veya konuşmalarda bulunmak.
İnsan tabi ki doğası gereği iyidir çünkü karşılık beklemeden başkalarına yardım etmek insanı mutlu eden bir şeydir. Fakat bu herkes için geçerli değildir. Örneğin bencil olan birisi karşısındakinden çok kendisini düşünür ve karşısındakinden çok kendisine yardım etmek ister. Yani insanın doğası gereği iyi olması kişiden kişiye değişir. Bencil olmadıkça her insan yardıma ihtiyacı olan kişilere tabi ki yardımcı olur. Yere düşmüş bir çocuğu yerden kaldırmak, karnı aç olan birisine yemek vermek, susamış birisine su vermek tüm insanların yapacağı iyiliklerdir. Fakat insanlar iyi olsalar bile her zaman karşılık beklemeden yardım edemeyebilirler de.
İnsanın doğası gereği kötü olması da insanın hayatta kalması için bazen gerekebilen bir şeydir. Örneğin kendisi ya da başkasının ölebileceği bir durumda kalan kişi eğer karşılık beklemeden karşısındakine yardım ederse kendisi ölür. Bu bir iyilik olsa da kişi hayatını kaybeder. Bir kişi böyle bir iyiliği çocuğu, eşi, annesi, babası, yakın arkadaşı için belki yapabilir ama hiç tanımadığı birisi için yapar mı? Hatta tanıdığı fakat nefret ettiği birisi için böyle bir iyilik yapar mı? Nefret ettiği birisi için ölen kişi iyilik yapmış olur mu? Başkasına iyilik yapmak için kendisi ölen kişi öldüğü için kendi ailesine kötülük yapmış sayılmaz mı?
En önemlisi ise, her insanın doğası birbirinden farklıdır. Her insan birbirinden farklı düşünür ve davranır. Bazı durumlarda insanların çoğu benzer davranışlarda bulunsa da bazı durumlarda da insanlar birbirinden farklı davranır. Örneğin yolda arabası bozulmuş birisini gören kişilerden bazıları durup o kişiye yardım ederken, bazıları ise durmaz ve o kişiye yardım etmeden yollarına devam ederler. Başka bir örnek vermek gerekirse, örneğin yola atlayan bir küçük çocuğa araba çarpacakken kendi hayatını tehlikeye atıp o çocuğu kurtarmak için yola atlayan pek çok kişi de vardır. Ama tam tersine hayatını tehlikeye atmadan başkasına yardım edebilecekken yardım etmeyen kişiler de vardır. Sonuç olarak insan doğası gereği hem iyidir hem de kötüdür çünkü her insanın doğası birbirinden farklıdır.