İnsan Bedeninde İdealize Edilmiş Medya Görüntüsü

Beden imgesi, kişinin bedeninin büyüklüğü ve şekli hakkındaki algısını ve tutumlarını ifade eden çok boyutlu bir yapıdır. Beden büyüklüğümüzü, şeklimizi, kilomuzu, fiziksel özelliklerimizi, performansımızı ve hareketimizi nasıl gördüğümüzü ifade eden algısal bir bileşene ve bu özellikler hakkında nasıl hissettiğimizi ve bu duyguların davranışlarımızı nasıl etkilediğini ifade eden değerlendirici bir bileşene sahiptir. Beden memnuniyetsizliği, kişinin nesnel boyutu veya şekli ne olursa olsun bedeninin boyut ve şekil bakımından toplumsal idealin gerisinde kaldığını algıladığında yaşanır. Başka bir deyişle, beden memnuniyetsizliği yalnızca toplumsal idealleri nasıl yorumladığımızdan değil, kendimizi nasıl algıladığımızdan da etkilenir. Bu nedenle, vücut memnuniyetsizliği ve güzellik algıları ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır.

Vücut memnuniyetsizliği, yeme bozuklukları ve kronik diyet de dahil olmak üzere bir dizi sağlıksız davranış için bir numaralı risk faktörüdür. Bu nedenle, vücut memnuniyetsizliğinin kökenlerinin bir tasviri sadece güzellik algıları teorileri için değil, klinik ve pratik sonuçlar için de önemlidir.

Medyadaki idealize edilmiş bedenlere maruz kalmanın hem erkeklerin hem de kadınların nasıl görünmek istedikleri üzerinde önemli etkileri olduğu tespit edilmiştir, tüm bireylerin idealize edilmiş görüntüleri aynı şekilde görüntülemeye yanıt vermediğini vurgulamak önemlidir. Araştırmalar, idealize edilmiş görüntülere maruz kalmanın vücut imajı üzerindeki etkisini hafifleten çeşitli bireysel farklılıkları ortaya çıkarmıştır. Örneğin, bir kişinin ince ideal medya görüntülerini görüntülemeye yönelik psikolojik güdüleri, o bireyin kendi güzellik algılarını etkileyip etkilemediğini ve nasıl etkilediğini belirleyebilir.

Sosyal karşılaştırma, bireyin kendini diğer insanlarla karşılaştırma eğilimini ifade eder ve idealize edilmiş medyaya maruz kalmanın etkisini hafiflettiği bulunmuştur. Ruh ve beden memnuniyetsizliği ince‐ideal reklam etkileri 126 lisans kadınlara bir örnek olarak sosyal karşılaştırma aracılık olduğunu Tiggemann ve McGill bulunan ince idealleştirilmiş kadın güzellik görüntülerini içeren dergi reklamlarına maruz kaldıktan sonra daha fazla negatif ruh ve beden memnuniyetsizliği deneyimli daha sosyal karşılaştırma yapan kadınlar. Gerçekten de, psikolojik bir özellik veya durum olarak sosyal karşılaştırma, idealize edilmiş medyaya maruz kalmanın hem erkekler hem de kadınlar üzerindeki etkisinin güvenilir bir moderatörüdür. Örneğin, Galioto ve Crowther, kendi kendine rapor anketi ile ölçülen özellik sosyal karşılaştırmasının, reklamlarda kas idealize edilmiş erkekleri inceleyen lisans öğrencileri arasında artan vücut memnuniyetsizliğini öngördüğünü bulmuşlardır. Ayrıca, Tiggemann idealize görüntülerin ruh hali ve beden memnuniyetsizliği üzerindeki etkisinde bilişsel işlemenin rolü daha da araştırılmıştır. Kadınlara ince ideal görüntülerin sosyal karşılaştırma işlemine katılmalarını öğretmenin, kontrole kıyasla daha fazla olumsuz ruh hali ve vücut memnuniyetsizliğine yol açtığını bulmuşlardır. İlginç bir şekilde, kadınlara fantezi işleme talimatları vermenin kontrole kıyasla daha iyi bir ruh haline yol açtığını da buldular. Benzer sonuçlar başkaları tarafından da bulunmuştur.

Özetle, idealize edilmiş imgelerin bilişsel olarak işleniş biçimi, bu imgelerin bireyin kendine çekicilik veya güzellik algıları üzerindeki etkisi açısından kilit bir belirleyicidir. Çekicilik ve güzelliğin birçok farklı formda karşımıza çıktığını ve güzellik denilen şeyin toplum tarafından oluşturulan göreceli, ama insanları tüketen bir kavram olduğunu unutmamak gerekir.

(Visited 45 times, 1 visits today)