İnsanların bedeni için beslenme, dinlenme,hareket ne kadar gerekli ise psikoloji için de düşünmek, sevmek ve insanmak o kadar gereklidir. İnsan kafasında ve kalbinde bu duyguları yaşatmazsa. Tanrı tarafından böyle özellikler verilmeyen bir hayvandan farksız olurlar.
Öncelikle düşünmek neden bu kadar önemli onunla başlayalım. Dediğim gibi insanları diğer canlılardan ayıran en büyük fark gelişmiş düşünme yeteneğidir. Olayları düşünerek sorgular ve buna göre karara varırız. Düşünerek yeni şeyler bulur düşünerek kendimizi geliştiririz. Sizce insanlarda düşünme kabiliyeti olmasaydı dünya bu denli gelişebilir miydi? Tabii ki hayır. Bir nevi dünyanın düzeni doğayı bir kenara bırakırsak insanların düşünceleri üzerine kurulu.
Karşılık beklemeden alıp verilen duygulardan biridir sevgi. Her insan da sevip sevilmeye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacın en basit örneği ilerki yaşlarda ortaya çıkan psikolojik sorunu olan insanların çocukluğuna inildiği zaman genelde anne yada baba sevgisi eksikliği yüzünden bu hale geldiklerini görürsünüz. Sevgi görmedikçe de sevgi nedir bilmez insan. Maalesef düşünmek bilinmeyen bir duyguyu ortaya çıkarmaya yetmiyor. Sevgi göremeyen sevgi de gösteremez aynı zamanda ve bu sayede bir nesil sevgisizlik içinde büyümüş olur. İnsanlar arasında karşılaştırma yaparsanız sevgi gören insanla görmeyen insan arasındaki farkları o kadar net görürsünüz ki. Hayata bakış açıları, insanlara bakış açıları,kendine bakış açıları asla benzemez bir birine. Hatta sevgisiz büyüyen insan kendisini bile sevemez. Aslında herkesten zordur kendini sevmek. İçinde depolayabildiği bir sevgi yokken kendini sevmek on kat daha zor olur. Normalde kolaymış gibi… Bu yüzden intihar eden insanlar genelde bu tür insanlardır. Haklılar da bir nevi tüm ömür boyu kimsenin sevdiğini hissetmediğin, bu yüzden kimseyi sevemediğin , kendinden bile nefret etmeni sağlayan o psikoloji ve beden içinde yaşamak ne kadar dayanılabilir bir şey olabilir?
İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu bir başka duygu ise güvendir ve güvenin temelini de inanmak oluşturur. Başta Tanrıya olan inanç gelmek üzere insan kendini sevip kollayan şeylerin olduğuna inancıyla daha güvende yaşar hayatını. Sevmek de aslında inanmaya bağlıdır. Sen birinin sevgisine yeteri kadar inanırsan bu sevgiyi benimseyip dışarı yansıtmak daha kolay olur. Mesela insan kendine güvenirse başaracağı şeylere inanırsa düşüncelerini daha motive bir şekilde sunar piyasaya. Her insanın inancı farklı yönde olduğu için düşünce farklılıkları da ortaya çıkar ve bu sayede dünyada renklilik olur. Her insan aynı fikre düşünceye ve inanca sahip olsa sıkıcı olurdu zaten.
Bunlardan anlaşılacağı üzere her insanın düşünmeye sevmeye ve inanmaya ne şartla olursa olsun ihtiyacı vardır. Aslında bu üç duygu da bağlı birbirine . Biri olmazsa diğerinin dengesi bozulur. Bu duyguların dengesi bozulursa insan psikolojinin dengesi bozulur. Kendinizi sevin, kendinize ve gücünüze inanın ve düşüncelerinizi yansıtmaktan çekinmeyin.