İnşaat Kazası

İnsanları dış görünüşüne göre yargılar mısınız? Yoksa direkt iç güzelliğine mi bakarsınız? Bazı insanların cevabı genelde insanlara kötü bir izlenim bırakmamak için iç güzellik derler. Ama çoğunun yalan söylediğini biliyoruz. İnsanları yargılayınca ne gibi sonuçlar ortaya çıkıyor?
Kaan çok lüks içinde yaşayan birçok fabrikası olan büyük inşaat firmalarının sahibi olan ünlü iş adamlarından birisi. Evli ve çok mutlu bir hayat sürüyor. Her şey elinin altında ne isterse elde edebilme gücüne sahip. Çocukları iyi okullarda okuyor ve iyi bir eğitim görüyorlar. Yani anlayacağınız Kaan’ın hayatında hiçbir problem yok. İş güvenliğini sağladığını düşünüyordu Kaan. Ama öyle değildi. Onun haberi olmadan çok fazla iş kazası oluyor, insanlar ölüyordu. Bu kadar fazla olurken hangi birinden haberi olabilirdi ki? Öğrendiği zaman da gereğini yapıyordu. Bu kadar başarılı bir iş adamı nasıl böyle şeyleri gözden kaçırabilir ki?
Kaan Bey tekrar yaşanan bir iş kazası için şantiye alanına gidiyor. Birkaç adam ne kadar iyi bir adam olduğundan bahsediyor. Kaan’ın kulağına adamın hepsinin içinden özel birisi olduğu çalınıyor. Kaan da adamların yanlarına gidiyor ve konuşmaya başlıyorlar.
Adam 1: Çok eğitimli bir adamdı ne işi vardı ki onun burada?
Adam 2: Aynen, Ahmet Bey çok iyi birisiydi.
Kaan: Ahmet ölmedi değil mi?
Adam 1 : Çok şükür ölmedi.
Kaan: Evinin adresini alabilir miyim ?
Adam 1 :Tabii ki gelin içeride yazacağım.
Kaan evin adresini alır ve eve doğru yola koyulur. Şantiyeye çok uzak bir yerdeydi Ahmet’in evi. Yaklaşık 1 saat yoldan sonra köy gibi bir yere gelmişti. Bu adam nasıl işe gelip gidiyordu? Biraz yürüdükten sonra eve ulaşıp kapıyı çaldı. Küçük bir evdi. Hatta baya küçüktü. Bahçesi vardı birkaç fidan dikiliydi. Hava yağmurdu. En çok o fidanların işine yarıyordu yağmur. Kapıyı Ahmet’in eşi İpek Hanım açtı. Kaan kendini tanıttı. Kadın biraz suratını ekşitti. Haklıydı da sonuç olarak eşi yaralanmıştı. Kaan Ahmet’in yattığı odaya gidiyordu. Evin içi de çok küçüktü ve rutubet vardı. Ahmet’in yattığı odaya girdi. Ahmet şaşırdı. Kaan’a burada ne işi olduğunu sordu. Kaan da olanları duyduğunu ve çok üzüldüğünü belirtti. Onun iyi olup olmadığını öğrenmek için geldiğini söyledi. Ahmet de mutlu olduğunu belirtti. Kaan Ahmet’ten biraz kendinden bahsetmesini istedi. Ahmet de neyden bahsetmemi istiyorsunuz tam olarak dedi? Özelliklerinden, hayatından mesela dedi Kaan. Ahmet de üniversite mezunu olduğunu anlattı. Aslında da fabrikaları olduğunu anlattı. Kaan neden burada yaşadığını sordu. Ahmet de şu şekilde” İnsanların ne yaşadığını anlamak için uzun zamandır böyle yaşıyoruz anladığımız zaman şükrediyoruz.” Kaan çok şaşırdı ve çok mantıklı buldu.
Bu yaşadığından sonra şu kanıya vardı. Görünüşe göre hüküm vermeyin; zengin bir kalp , ucuz bir ceketin altında olabilir.

(Visited 50 times, 1 visits today)