İngiltere’nin Gözdesi: The British Museum

Bir milleti millet yapan üç nitelikten biri tarihtir. Tarih, bir ülkeyi ayakta tutar ve yurttaşlarının geçmişten ibret alarak yaşamalarını sağlar. Tarihine çok iyi sahip çıkan nice ülkeler vardır. Bunlardan biri de İngiltere’dir. 

Bu yıl sömestir tatilinde Londra’ya gittim ve çok farklı yerler gezdim, gördüm. Bunlardan biri de “British Museum” oldu. Müzeye girmek ücretsiz ve ziyaret saatleri 10.00-17.30. Tabii ki yanınıza belirli bir miktarda para almanızı tavsiye ederim çünkü oldukça çeşitli hediyelik eşyalar var. Tarih ile ilgili kitaplar, nesneler ve Londra’yı simgeleyen birçok şeyi bulmak mümkün. Fiyatlar değişkenlik gösterse de herkesin kendine göre bir şey bulacağından eminim.

British Museum şimdiye kadar gezdiğim en büyük müzelerden biriydi. Ayrıca İngiltere’nin de en büyük müzesi olma unvanına sahip. Müzenin halka açılış tarihi 15 Ocak 1759 olarak kayıtlarda yer almaktaymış. Müzenin yer aldığı bina Montagu House 1675’de soylu sınıfından Robert Hooke tarafından yaptırılmış. Müzenin açılmasının en büyük nedeni olarak Sir Hans Sloane’nun ölümü gösteriliyor. Koleksiyoncu, doktor gibi unvanlara sahip Sloane’nun yaşamı boyunca yaklaşık olarak 71.000 parçalık bir sanat koleksiyonuna sahip olduğu biliniyor. Ölümüyle birlikte sanat koleksiyonu devlete miras olarak kalıyor ve bu kadar fazla eserin bulunması devlet adamlarını bir müze oluşturmaya teşvik ediyor.

Müzede birçok milliyete ait eşyalar vardı. Mısır’dan tutun Roma’ya, Yunan kültürüne ve Türkiye’ye dair birçok farklı şey gözüme ilişti. Eski zamanlardan kalma madeni paralar, banknotlar, eski uygarlıkların kullandıkları takılar, mumyalar, sentorlar… Sayamadığım kadar çeşitli şey gördüm. Müzedeki eserlerin çoğu miras, hediye ve satın alma yöntemiyle elde edilmiş. Hatta bazı eserlerin kaçırılma yolu ile elde edildiği de biliniyor. Ayrıca müzenin bir kısmında özel sergilere yer ayrılmıştı. Yılın farklı zamanlarında farklı sergiler oluyormuş. Benim gittiğim zaman “komünizm” hakkında bir sergi vardı. Serginin adı “The Currency of Communism”di yani komünizmin para birimi hakkındaydı ve duvarlarda Stalin’in hayatı hakkında bilgiler vardı. 

Müzede benim ilgimi en çok çeken kısım Mısırlar hakkındaki bölüm oldu. Mumyaların nasıl saklandığı, mumya haline getiriliş aşamaları hakkında duvarlarda oldukça detaylı bilgiler ve görseller vardı. Hatta milattan önceden beri saklanan bazı mumyaları da görebilmek heyecan vericiydi.

Dünyanın dört bir yanından gelen çok çeşitli eserler vardı. Afrika’dan, Asya’dan, Mısır’dan, Orta Doğu’dan. Anlayacağınız her yerden. Benim size tavsiyem bu müzeyi detaylıca keşfetmek istiyorsanız buraya bir gününüzü ayırın. Çünkü British Museum keşfetmeye değer oldukça değerli eserlere ev sahipliği yapıyor.

 

(Visited 154 times, 1 visits today)