Merhaba arkadaşlar, bu yazıda sizlere yazın 2 hafta boyunca kaldığım İngiltere’nin Başkenti Londra’dan bahsedeceğim, umarım beğenirsiniz.
Öncelikle İngilizce Öğretmenimiz bize bunu söylediğinde kurs olduğunu düşünüp gitmek istememiştim ancak arkadaşlarım gideceklerini söylediklerinde ben de gitmeye karar verdim. Uzun bir süre düşündüm ama sonunda benim için gerçekten güzel bir tecrübe olacağına karar verdim.
31 Temmuz’a kadar büyük bir heyecanla bekledim. Bu sırada arkadaşlarımla sürekli bu konu hakkında konuşuyordum. Annemlerin izin vermeyeceğini de düşünmüştüm ama beni haksız çıkardılar. Heyecandan geceleri uyuyamıyordum. Sonuçta tek başıma yani yanımda ailem olmadan ilk defa yurt dışına çıkışım olacaktı. Böyle bir durumda heyecanlı olmamak mümkün mü? Ve o gün geldi. Sonunda Londra’daydım.
Bu yazıda size Londra’nın gezilecek yerlerinden farklı olarak bir şeyler anlatmak istiyorum. Londra’ya gittik. Peki Londra’da bizi neler bekliyor? Öncelikle çoğunlukla yağışlı olan havaya hazırlıklı olmanızı tavsiye ediyorum. Her zaman yanınızda bir şemsiye bulundurun ve dışarı çıkmadan önce mutlaka hava durumunu kontrol edin. Tabi ki bazı günler sıcaklık gayet iyi oluyor. Bunu da dikkate almanız gerek. Bu nedenle valizinizde mutlaka ince ve kısa kollu kıyafetler de bulunmalı. Hava çoğunlukla yağışlı diye sadece uzun kollu ve kalın kıyafetler taşımamalısınız. Hava farklılıkları gibi saat olarak da fark var. Eğer bir işiniz varsa, biriyle sözleştiğiniz bir görüşme saati varsa, Türkiye ile Londra saatinin farklı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Londra ile Türkiye arasında 2 saatlik zaman dilimi farkı var. Türkiye saati Londra saatinden 2 saat ileri.
Londra’ya gidip alışveriş yapmayan yoktur sanırım. Bu konuda da fikrimi paylaşmak isterim. Londra’da Primark adlı bir mağaza var ve fiyatlar oldukça uygun. Fiyatların uygun olmasının yanı sıra çok dikkat çekici kıyafetler var. Mutlaka uğramalısınız. Burada karşılaştığımız çoğu mağazanın bir ayağını orada da görebiliyorsunuz elbette ancak fiyat olarak farklar çıkıyor. Örneğin H&M. Türkiye’de ki fiyatlara göre daha uygun. 1-2 pounda çok güzel parçalar bulabilirsiniz. Yeri gelmişken 1 pound 4 TL oluyor. Başka bir örnek Zara Mağazası. Bu mağazada fiyatlar Türkiye’deki fiyatlarıyla aynı ancak para biriminin farklı olması bütün dengeyi bozuyor. Benden size son bir tavsiye Londra’da çok fazla fast food yemeyin. Çünkü, dinlerimiz ve dini inançlarımız farklı olduğu için bir takım sorunlar meydana gelebiliyor.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Tekrar görüşmek dileğiyle..