Merhaba bugünkü yazımda sizlerle -başlıktan da gördüğünüz gibi- inançların insanları zamanla köleye dönüştürüp dönüştürmediğini paylaşacağım, isterseniz başlayalım.
Kur’an insanların zorla İslamlaştırılmasını öngörmez. Dinimiz olan İslam, Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin getirdiği dinin ortak adıdır. Allah, bizi Müslümanlar diye isimlendirmiştir. Müslüman, dininin de adı olduğu gibi hem Allah ile hem de çevresi ile barışmış kişidir. Müslümanlar Kur’an’ın ifadesi ile Allah’ın yeryüzündeki barış elçileri ve halifeleridir. Bu din tevhit dinidir. Sulh ve barış dinidir. Kral peygamberler dâhil hiçbir peygamber insanları zorla İslamlaştırmamış ve İslamlaştırmak için güç kullanmamıştır. İnsanları sırf Allah’a inanmadıkları için öldürmemiştir.
Ali İmran:26,27 de gördüğümüz gibi Yüce Allah’ın güç ve kudreti sınırsız olmasına karşın hiçbir kulunu kendisine iman etmediği için dünyada cezalandırmamış, ona son nefesine kadar bu hatasından dönmesi için süre tanımış ve fırsat vermiştir. Onun rızkını kesmemiş, imtihan dünyasında ona negatif bir ayrım yapmamıştır. Hatta “İnsana ancak çalışıp koşuşturduğunun karşılığı vardır.” ayeti ile insanın iradesine müdahale etmediğini ve etmeyeceğini de kural olarak ilan etmiştir. Her şeyin bir karşılığı olacaktır. İmanın da inkârın da sonuçlarına katlanmak şartı ile insan davranışlarında ve tercihlerinde özgürdür.
Bu yazıda da okuduğunuz gibi yani orasını siz de bir düşünün bir dahaki yazıda görüşmek üzere.