“Birisi bana böyle bir şeyin olacağını söyleseydi imkânsız derdim.” dedi anneannem bana sıkıca sarılarak. Anlamadım önce ne demek istediğini ben de ona bakarak neden böyle dediğini sordum. Boş ver oğlum daha sonra anlatırım, dedi ilk önce ama sonra ona çok merak ettiğimi ve bilmek istediğimi söyleyince bana yaşadığı her şeyi anlatmaya başladı ve şimdi bize bu kadar yakın olmanın onu ve dedemi ne kadar mutlu ettiğini söyledi ve gözünden akan bir damla yaş yanağıma düştü. Anneannem ve dedem ne kadar zor bir hayat yaşamışlardı, anneannem anlattıkça bunu çok daha iyi anlayabiliyordum. Anneannem dedemle evlendikten sonra Ankara’ya gelmişler ve burada annem doğmuş. Sonra kendi memleketleri olan Isparta’ya yeni şube açılınca dedem de tayinini istemiş ve taşınmışlar ve burada yaşamaya başlamışlar. 6 ay sonra dedemin ayakları güçsüzleşmeye başlamış ve gittikleri hiçbir doktor dedemin hastalığını anlayamamış ve 6 ay sonra dedemin ayakları tamamen tutmamış ve acil olarak Ankara’ya Hacettepe hastanesine gelmişler ve burada dedem ameliyat olmuş ve bir daha da yürüyememiş, bu yüzden ben dedemi hiç ayakta görmedim. Aslında annem de hiç görmemiş çünkü o sırada o da bir bebekmiş. Dedem ve anneannem birbirlerine hep destek olmuşlar tüm hayatları boyunca ve dedem de bankada çalışmaya devam etmiş hiç eve kapanmamış. Önce tekerli sandalyesiyle gitmiş bankadaki işine sonra akülü arabası olmuş ve en sonunda da Almanya’dan WV Golf arabası gelmiş. Tabii ki onun kullanabileceği şekilde özel donanımlı olarak bu olaydan sonra her şey yavaş yavaş daha iyileşmeye başlamış ama ananem ve dedem çalışmayı asla bırakmamışlar. Anneannem annemin nasıl üniversiteyi kazandığını, babamla nasıl evlendiklerini, ablamla benim doğmamızın tüm aile için ne kadar önemli olduğunu teker teker anlattı. Genelde mutlu olduğu anları anlattı sanırım bu kadarını bilmemi istiyordu. Dedem emekli olduktan sonra bile çalışmaya devam etti en son pandemi olduktan sonra Şehir Hastanesinin karşısındaki marketlerini kapattılar ve bizim evimize yakın bir mahallede yaşıyorlar şimdi ama Isparta’yla bağlarını koparmadılar. Yaz aylarını orada geçiyorlar kış aylarını ise bizimle birlikte Ankara’da. Ben ikisini de çok seviyorum ama şimdi yaşadıkları zorluklara rağmen hâlâ birlikte ve mutlu olmaları beni onlara daha da hayran bırakıyor.
Sizi çok seviyorum anneannecim ve dedecim. İyi ki varsınız.