“İmkansız mı? Bir daha düşün”.

Merhaba ben Mücahit arkadaşlarım bana müco derler okulumu çok severim okumayı da severim ama okumak için çok fazla durumumuz yok. Ailem ile ben Van da  bir köyde yaşıyoruz köyümüzde sadece 1 okul ve sadece 1 öğretmen var. Zaten köyde sadece 12 çocuk var 11imiz yaşıtız hepimiz 10 yaşındayız ve bizimle yaşıt olmayan bir kişi var o da Yağız abi. Yağız abi 17 yaşında ve okumuyor babası onu on iki yaşından sonra okuldan almış şu anda babasına tarlada yardım ediyor. Yağız abi beni hiç sevmez benimle hep dalga geçer ve biz onunla süt kardeşiz annesi onu doğurduktan sonra vefat etmiş ve benim annem Yağız abiyi beslemiş. Her şeye rağmen yağız abiyle aram hiç iyi olmadı benim derslerim iyidir ama Yağız abininki zamanında çok kötüymüş o yüzden yağız abinin babası Ali amca onu hep benim ile kıyaslar o yüzden beni sevmez. Beraber kaldığımızda bana hep ‘senden bir şey olmaz ‘ derdi ben de inanıp üzülürdüm ama hep içimdeki bir ses “müco sen yaparsın” derdi. Aradan zaman geçti ben ve köydeki diğer çocuklar okula devam ettik ailemiz okumamızı hep destekler ve okumamız için ellerinden geleni yaparlar. Bugün okula giderken Yağız abimi gördüm köşedeki okul camından içeri bakıyordu içerideki dersi gözetleyip bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. Onun okula gitmeyi çok istediğini biliyorum ve bu haline çok üzülüyorum ama yapacak hiçbir şey  yok sonuçta babası izin vermiyor. Ben sırf onu isteyip yapamadığı şeyi yapabildiğim için okumayı bırakmadım. Çünkü kendime onu kanıtlamam gerekiyor. Akşam oldu eve gittim ödevlerimi bitirdim biraz düşünmek için yatağıma atladım. Öncelikle okulla ilgili yapmam gerekenleri düşünürken aklıma bir şey geldi. Yağız abimi nasıl utandıracağımdı. Önce onun ihtiyacı olan bir şey yapmam aklıma geldi ve direk aklıma elektrik geldi. Çünkü köyümüzde elektrik neredeyse yok çok nadir gelir. Ben de elektrik ile bir şey bulmam lazımdı. Düşündüm taşındım aklıma rüzgar gülü yapmak geldi sonuçta en kolay elektrik üretme yöntemlerinden birisi budur. Fakat bunu yapmam için önce bilgi sahibi olmam lazım ama köyde bırakın interneti elektrik bile olmadığı için o opsiyonu geçtim. Artık tek şansım kalıyordu kitaplar ama köyde topu topu 10 tane kitap vardır o da hikaye kitabı o yüzden benim şehre inip bir kütüphane ye gitmem lazım. Sabah oldu babama benim kütüphane ye gitmem gerektiğini söyledim o da tamam yarın gidelim bakalım dedi. Bir sonraki gün oldu şehre indik. Kütüphane ye girdim ve rüzgar ve enerji konulu bir kitap aramaya başladım ve çok uzun sürmeden buldum. Fakat bu terimlerden hiçbir şey anlamıyordum ben de resimlere baktım bunu köydeki malzemeler ile yapabilirdim hemen heyecanla dışarı çıkıp babamın yanına koştum hemen köye geri döndük kitabı da yanımda getirmiştim hemen gerekli araçları bulup topladım ve şekil yaparak birleştirmeye başladım o anda Yağız abim oradan geçiyordu bana “ne işin var müco orada” dedi ben de çok işim var beni meşgul etme dedim. Tüm devreleri akımları bağladıktan sonra tek yapmamız gereken bir priz bulmaktı ben tüm bunları yaparken tüm köy etrafıma toplanmış hayretle beni izliyorlardı. Prizi bulduk ve taktığım anda pervane hızla dönmeye başladı. Herkes alkışlayıp çığlık çığlığa bağırıyordu. O an kenarda şaşkın gözlerle bakan Yağız abimi gördüm yanına gidip dedim ki –“İmkansız mı? Bir daha düşün”.

(Visited 57 times, 1 visits today)