İlk Sihir

Yıl 1994 henüz çok küçüğüm, bulutların arasına karışan bir pamuk şeker gibi görüyorum gök kuşağını. Bir anda alkış sesleri duymaya başladım güneşin ipek gibi doğduğu yerden. Gittim ve ne göreyim, kırmızı papyon giymiş bir adam bir şapka almış eline içerisinde tavşan çıkarıyor. Babam bir madenci bu yüzden eve çok geç saatlerde geliyor. Annemse bir ev hanımı her gün evedeki işlerle uğraşıp duruyor. Açıkçası çok varlıklı bir aile değiliz. Neyse konumuza dönelim evet, nerede kalmıştım heh; ben çok meraklı olduğum için hemen bakmaya gittim. Hiç böyle bir kişi görmemiştim. Gittiğimde yanımdaki abiye ‘Bu adam ne yapıyor ve adı ne?’ diye sordum. Abi bana ‘ Bu adam bir sihirbaz.’ dedi. Ben de köşeye oturup biraz izlemek istedim. Gösteri bittiğinde çok etkilenmiştim ve içimden ”Büyüdüğümde ben de bir sihirbaz olacağım.” dedim. Aradan birkaç yıl geçti, nerdeyse ergenliğe girmiştim. Hayalim halen aynıydı, büyük bir sihirbaz olmak. Ara sıra bizim arkadaşlara sihir yapıyordum. Buna rağmen gayet gelişmiştim ta ki o güne kadar. ” Baybars, şu ödevlerini yap atık! ” Evet, yanlış duymadınız öğretmenim bana kızmıştı. Ve bu beni çok derinden etkilemişti. Odama gidip çok uzun süreler yatağım da oturup düşündüm. Ve bir karar aldım. Bir yandan derslerime çalışıp bir yandan da çok iyi bir sihirbaz olacaktım. İşte buradayım dünyadaki en büyük üniversitelerinden biri ve gayet iyi bir sihirbazım. Hayatımdaki en önemli gösterilerden birini çıkacaktım. Gösteride hiçbir sıkıntı çıkmadı ve harika bir şekilde tamamladım. İşte bu da benim büyük bir sihirbaz oluşumun hikayesiydi.

(Visited 16 times, 1 visits today)