Yine her zamanki gibi bir okul günü uyanmıştım. Daha güneş yeni doğuyordu, bu yüzden hava karanlıktı. O gün erken uyanmıştım bu yüzden okula gitmeden önce kütüphaneye gitmeye karar verdim. Hızlıca hazırlanıp evden çıktım ve kütüphanenin yolunu tuttum. Kütüphaneye geldiğimde hava aydınlanmıştı ama içerisi bomboştu. Bu beni mutlu etmişti, sonuçta bütün kitapları incelemek daha kolay olacaktı. Kütüphaneye en son gelişimde bir kitap ilgimi çekmişti, o kitabı okumak istiyordum ve o kitabı aramaya başladım. Kitabı bulup bir köşeye oturup incelemeye başladım. Kitabın sayfaları tozluydu, muhtemelen uzun süre açılmamıştı. Kitap eski bir kitap gibi görünüyordu, bir masal kitabıydı. İçinde ilginç karakterler vardı ama yazılar biraz silikti, bu yüzden okuması zordu. Kitaba kendimi o kadar çok kaptırmıştım ki zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım ve okula geç kalmışım. Saate baktığımda çok şaşırdım, zaman nasıl bu kadar hızlı geçti? Keşke zamanı durdurabilsem dedim. Bunu dediğim an kitaptan parlak bir ışık yükseldi, neredeyse gözlerimi kör edecekti. Sonra ışık hafifledi ve içinden bir büyücü çıktı. Çok şaşırmıştım, bu büyücü kitaptaki büyücüydü. Şaşkınlıktan konuşamıyordum ama büyücü o kadar da şaşkın değildi. Bana merhaba dedi, ben de karşılık olarak merhaba dedim ama hala çok şaşkındım. Sonunda biraz kendimi sakinleştirince ona, “Bu da ne, sen o kitaptan nasıl çıktın?” diye sordum. O ise bana sakin bir şekilde, “Ben yıllar önce bu kitaba, bu kasabanın kötü halkı tarafından hapsedildim.” dedi. Büyücünün ne hakkında bahsettiğini anlamıştım. Ona, “Hangi kasabanın kötü halkı?” diye sordum. Kısaca, “Bu kasaba” dedi. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ben hayatım boyunca bu kasabada büyüdüm, buranın halkı böyle bir şey yapmış olamazdı. Ona bunu dedim ve o ise bana geçmişte olan her şeyi anlattı. Eskiden burada büyü halkı ve normal insanlar birlikte uyum içinde yaşarlarmış, Hatta birbirlerinden yardım alırlarmış. Ama sonra, insanlardan bazıları bir topluluk kurmuş ve büyü halkını bu kitaba hapsetmişler. Bunu duyduğumda şok geçirmiştim, böyle bir şey nasıl olabilirdi? Büyücüye bir şey daha sordum: “Peki, neden ben dilek dilediğimde kitaptan belirdin?” dedim. O da bana “Bizi bu kitaba hapis etmelerinin bir şartı vardı. Ne zaman biri kitabı okurken dilek dilerse onun dileğini gerçekleştirecek sihirbaz kitaptan çıkabilecekti. Sen de benim gerçekleştirebileceğim bir dilek diledin.” dedi. Sonra bana “Beni geri gönderebilir misin?” dedi. Ben de ona neden böyle bir şey istediğini sordum, o da bana orada daha mutlu olduğunu söyledi ve kitabın kapağını kapattığımda kitap tekrar içine geri girdi. Ben ise okula çok geç kaldığımı fark edince okulun yolunu tuttum.
İlGİNÇ KİTAP
(Visited 6 times, 1 visits today)