Benim başımdan geçtiği birçok anım var. Ve bunlardan birini sizlere anlatacağım.
4. sınıfım daha yeni bitmişti. Ve mezuniyet balosu için hazırlanıyorduk. Sınıfımdaki herkes (buna ben de dahil) kıyafetlerini almıştı ve balo için hazırdı.
Balo günü geldiğinde erkenden kalktım, elimi ve yüzümü yıkadım, kahvaltımı yapıp dişimi fırçaladıktan sonra annem ile birlikte kuaföre doğru yola çıktık. Annem ve ben yan yana oturduk ve saçlarımızı yaptırdık. Kuaförden sonra eve geldik ve bir kaç saat oturduk. Daha sonra ikimiz de kıyafetlerimizi giyindik ve makyaja koyulduk. Ben çok hafif bir makyaj yapmıştım. Okul balosu sonuçta. Elbisem su yeşiliydi. Bu rengi çok severim. Anneminki ise güzel bir lacivert. Ayakkabılarımı anlatmadan geçemem. İkimizin de ayakkabısı topukluydu. Ama benimki yaşıma uygun boydaydı. Anneminkini hatırlamıyorum ama benimki beyaz ve ışıltılıydı.
Balo saati geldiğinde ayakkabılarımızı giydik ve arabaya bindik. Babam balonun olacağı otele kadar bizi götürdü. Annem ve ben balonun olacağı salona girdik. Gerçekten büyük bir salondu. Önce bütün kız arkadaşlarımla aynı bir masaya oturduk. Herkes gelince müzikler çalmaya başladı. Biz de müzikle beraber oynamaya başladık. Saatler boyunca dans ettik. Biraz ara verdikten sonra yemeklerimiz geldi. Neredeyse herkes hamburger sipariş vermişti. Bu aradan sonra tekrar dansa başladık. Yine durmadan dans ettik. herkesin dalağı şişmişti. Hatta patlamıştı bile. Başka bir ara daha verdik. Bu molada ise fotoğraf çekimi oldu. Tekrar dansa geçtik. Dans sırasında da fotoğraf çekimi oldu. Gelmesini beklemediğimiz, bizim ilkokul, sınıf öğretmenimiz Füsun Öğretmenimiz geldi. Herkes onunla fotoğraf çekildikten sonra tekrar dansa geçtik. Hiç beklemediğimiz bir ara oldu ama herkes öğretmenimizin geldiğine sevinmişti. Ben de dahil tabii ki.
Balo bitiminde arkadaşlarımla vedalaştım ve herkes oradan ayrıldı. Babam bizi aldı ve bir cafe tarzı bir yere götürdü. Orada babamın arkadaşlarıyla buluştuk. Benim önceden de tanıdığım, kızları da gelmişti. Onunla biraz oyun oynadıktan sonra evlerimize dağıldık. Saat bayağı geç olmuştu. Hemen üstümü değiştirip, elimi yüzümü yıkayıp yattım. O günüm çok güzel geçmişti. İyi ki hayatımda beni eğlendirecek ve bana değer verecek kişiler var.