İleriye Gidebilmek

İnsan unutmak için elinden geleni yapsa da geçmişteki hatalarından çabucak kurtulabilir mi? Ya da unutmak istemediklerini kolayca mı unutur? Unutmak geçmişteki anılarımızı, yaptığımız işleri, eski kabiliyetlerimizi vb. gibi faaliyetleri artık hatırlar durumda olmamaktır. Beynimiz yeni olaylar yaşadıkça ve yeni bilgiler öğrendikçe eskilerini yavaş yavaş silmeye başlar. Bu; eski bebeklik anılarımız ya da önceden yaşadığımız güzel bir anımız olabilir. Ve çoğunlukla bebeklik anılarımızın sadece %98’ini hatırlarız. Buna göre unutmak her zaman kötü bir şey midir? Peki kötü şeyleri unutup, aklımızda güzel durumlar veya anılar kalsa da aynı cevabı verebilir miyiz? Orası meçhul işte.


“Geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek.” diyen Adam Fawer’ın bu sözü, geride bıraktıklarımızdan kopmak ve ileriye doğru bir adım atmak gerektiğinden bahsetmiştir. Geçmişteki hatalarımızdan sıyrılmamız önemlidir ki ilerleyebilelim. Geride saplantılı kalmamalı ileriye doğru bakmalıyız. Geçmişteki yanlışlarımız yüzünden şu an bulunduğumuz durumlarda pişmanlıklar ve üzüntüler yaşanmaması için bu sözün oldukça ilham kaynağı olduğu bir gerçektir. Örneğin; bir buz pateni gösterisinde hatalar yaptıktan sonra bu yanlışlarımıza çok fazla kafayı takmamalı ve diğer yarışlardaki performanslarımıza bakmalıyız. Peki ya geçmişteki hatalarımızdan aldığımız dersler?

Bu sorunun cevabını ise George Santayana vermiş: “Geçmişi hatırlamayanların yazgılarında geçmişi tekrar etmek vardır.” Hatalarımızı unutmayı seçersek ileride bu hatadan asla ders çıkaramayız. Ve yanlışlarımız ileride tekrarlanacaktır. Çünkü hatalarımız çoktan kafamızdan silmiştir bir kere. Fakat bu şekilde düşünürken kendimizi çok geçmişe kaptırırsak da kötü sonuçlar doğabilir. Örneğin; bir iş başvurusunda eksik bir biçimde konuştuğumuz için o pozisyonu kaybedersek bir dahaki sefere bundan feyzalmak iyi sonuçlar doğuracaktır, fakat umutsuzluğa da düşmemeliyiz ki başarısız olmayalım.

Bana göre bu iki söz de desteklenebilir kanılar taşımaktadır. Adam Fawer’ın sözüne bakarsak geçmişte takılı kalmamak ve ileriye bakmak gerektiğini savunmuştur. Geçmişteki hatalarımızdan sıyrılmamız gerekmektedir ki ileride bu yanlışlar yüzünden depresyon ve bunalım gibi ruhsal çöküntüler yaşamayalım ya da bunun yüzünden kendimizi gerektiğinden fazla suçlamayalım. Fakat tam tersi bir fikri öne sürmüş olan George Santayana ise geçmişi unutarak sadece hatlarımızı yenileyeceğimizden bahsetmiştir. Bir hata yapıldığında ondan ders çıkarmak çok önemlidir ki ileride yaptığımız bu hatayı hatırlayalım ve bir daha yapmayalım. Eğer unutursak veya unutmayı seçersek bunları yinelememiz kaçınılmazdır.

Fakat iki yazarın da benim fikirlerime uymadığını düşündüğüm kısımlarının da olduğunu belirtmeliyim. Çünkü ne geçmişi unutmak ne de unutmamak bize tam olarak başarı sağlamayacaktır. Önemli olan bizim nasıl hareket ettiğimizdir. Üzüntü duyup depresyona da girebilir, kafaya takmadan da ilerleyebiliriz.

(Visited 57 times, 1 visits today)