Hava olayları; havada sıcaklık ve basıncın etkisiyle meydana gelen, hayatı derinden etkileyen olaylardır. Hava olayları kısa sürede değişebilir, dar alanları kapsar. İnsanlar günlük yaşamlarını planlarken hava olaylarına dikkat etmek zorundadırlar. Kar, sis ve buzlanma gibi bazı hava olayları yaşamın gündelik akışını sekteye uğratabilir hatta insanların psikolojisini ve ruh halini etkileyebilir. Peki, ruh halimizi etkileyen şey hava olayları mıdır? Eğer hava olayları ruh halimiz etkiliyorsa neden ve nasıl etkiler?
Her bölgenin stabil bir iklimi olsa da hava olayları her zaman iklimle orantılı olarak değişmezler. Oysaki vücudumuzun ve zihnimizin alıştığı durum ilkimle orantılıdır. Örneğin; Ankara’da karasal iklim görülür, Ankara yazları kurak ve sıcaktır. Yazın ortasında şakır şakır yağmur yağması Ankaralıların planlarını etkileyeceği gibi sinirlerini bozabilir. Öte yandan tropikal bir iklimde çok soğuk bir kış insanların rahat ve mutlu hallerini bozup onları adeta bir buz kütlesine çevirebilir.
Hava olayları hepimizin için eşit derecede önemli değildir. Örneğin; bir öğretmen için kışın don olmasıyla bir çiftçi için kışın don olması aynı şeyi ifade etmez. Bu durum öğretmenin yaşamında önemli bir etki yapmasa da çiftçinin o seneki mahsulünü kaybetmesine sebep olabilir. Ani hava olayı değişiklikleri, başta hava taşımacılığı olmak üzere tüm taşımacılık ve ulaşım sektörlerini etkileyebilir. İşlerinin kötü gitmesi veya uğraştırıcı olması ise insanların ruh halini etkileyecektir.
Hayatınız da en az bir kere sıcak iklimlerde yaşayan insanların soğuk iklimlerde yaşayan insanlara göre daha neşeli ve cana yakın olduklarını duymuşsunuzdur. İnsan vücudu çok soğuk havalarda yaşamaya elverişli değildir. Üşüdüğümüzde beynimizdeki hipotalamus bezi; titreme, tüylerimizin dikleşmesi ve uçlardaki uzuvlarımıza olan kan akışının sınırlandırılması gibi tepkilerin gösterilmesini sağlayarak bizi hayatta tutmaya çalışır. Dolayısıyla soğuk iklimlerde yaşayan insanların beyni, sıcak iklimlerde yaşayanlara göre daha sık hayatta kalma çabası içine girer. Bu durum Fransız düşünür Montesquieu’nun İklim Teorisi’nde birçok farklı yönüyle ele alınır. Montesquieu’ya göre ekvatordan uzaklaştıkça insanların çalışma şevkleri artar, ekvatora yakın bölgedeki insanlar daha rahat ve tembeldirler ve bundan dolayı ekvatordaki ülkeler az gelişmiştir. Bunu iddia eden tek düşünür Montesquieu değildir. İbn-i Haldun da çok sıcak ya da çok soğuk bölgelerin uygarlıkta ileri olmadığını savunmuştur.
Sonuç olarak, iklimin insanın ruh haline olan etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Soğuk ve sıcak havanın üzerimizdeki etkisi kişiden kişiye ve meslekten mesleğe değişmektedir. Yine de hava olaylarının bizleri etkilemediğini söylersek doğru bir ifadede bulunmuş olmayız. Nitekim, ani ruh hali değişimlerimizin tek sorumlusunu hava olayları olarak da belirleyemeyiz. Bana göre, ne Montesquieu gibi genellemeler yapılmalıdır ne de hava olaylarının yaşamımıza olan büyük etkileri hiçe sayılmalıdır. Önemli olan; uyuşturucu sıcaklığa rağmen çalışabilmek, dondurucu soğuğa rağmen gülümseyebilmek, hayata her zaman umutla bakabilmektir.