Genetik klonlama, bir organizmanın genetik materyalini kopyalayan bir süreçtir. Genetik klonlamanın ilk örneği, 1952’de, bir kurbağanın yumurta hücresinden çekirdeği kendi çekirdeği çıkarılmış başka bir kurbağanın yumurta hücresine başarılı bir şekilde nakleden İngiliz bilim adamı John Gurdon tarafından gerçekleştirildi. Bu, orijinal DNA ile aynı DNA’ya sahip yeni bir organizma üretti.
Bu deneyin amacı, tüm hücrelerin bütün bir organizmayı yaratmak için gereken tüm bilgileri içerdiğini göstermekti; bu nedenle, yetişkin bir hayvandan (veya bitkiden) yalnızca bir hücre alabiliyorsanız, bu tek hücrenin, yalnızca çevresinde bulunan besinleri ve büyüme faktörlerini kullanarak yetişkin bir klona dönüşmesi mümkün olmalıdır. Bu, o zamandan beri klonlamayla ilgilenen birçok insanı yönlendirdi çünkü bunun dünyadaki açlık gibi sorunları çözmeye yardımcı olabileceğine veya Alzheimer hastalığı gibi tıbbi sorunlara çözüm sağlayabileceğine inanarak doktorların insan klonları üzerinde araştırma deneyleri yoluyla etik kaygılar olmadan erişmesine izin vererek. zaten gerçek insan olmadıkları için zaten acı çekmeyecek olan klonları yerine bu çalışmalara dahil olan gerçek insanlara zarar vermek, ne fark eder ki?
Genetik Klonlamanın Artıları
Doğruluk, hız, maliyet etkinliği
Genetik Klonlamanın Eksileri
Etik konular ,İstismar potansiyeli, Hata yapma olasılığı
Düzenlemenin rolü dikkate alınması gereken önemli bir roldür. FDA şu anda insanlarda genetik materyalin kullanımını düzenlemektedir; bu, klonlama içeren herhangi bir prosedürün bir hasta üzerinde gerçekleştirilebilmesi için onlar tarafından onaylanması gerektiği anlamına gelir. Genlerinizi klonlatmayı düşünüyorsanız ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyorsanız, herhangi bir tedavi planına geçmeden önce bu konuyu doktorunuzla görüşmeniz gerekir.
Konuyla ilgili mevcut düzenlemeler yoksa ve daha katı düzenlemelerin getirilip getirilmeyeceğini bilmiyorsak, bunların genetik bir sonucu olarak sağlığınız veya esenliğiniz üzerinde nasıl bir etkisi olacağını söylemek zor. kendinize veya sevdiklerinize uygulanan klonlama işlemleri.
Klonlama, araş
tırmalarda kullanılan hayvanları yaratmak için kullanılmıştır. Örneğin fareler, Alzheimer hastalığı ve diyabet gibi hastalıkları incelemek için klonlanmıştır. Klonlanmış hayvanlar da laboratuarda insan hastalığı modeli olarak kullanımları için incelenmektedir. Bilim adamları bunun, bu hastalıkların ve nasıl geliştiklerinin daha iyi anlaşılmasına yol açacağını ve bu da onlar için yeni tedaviler veya tedaviler geliştirmelerine olanak sağlayacağını umuyor.
Klonlanmış hayvanlar, kısırlık veya düşük (bir embriyo doğumdan önce öldüğünde) gibi insan doğurganlık sorunlarını incelemek için model olarak da kullanılabilir. Bunun nedeni, bu süreçlerde yer alan bazı genlerin insanlar ve fareler gibi diğer hayvanlar arasında benzer olmasıdır, bu nedenle bilim adamları hamile kalmak isteyen bir kadından alınan yetişkin hücrelerden yapılan klonlanmış embriyoları kullanarak bunları daha kolay inceleyebilirler.
Klonlama tartışmalı bir konudur, ancak aynı zamanda birçok hayvanın hayatını iyileştirme potansiyeline sahiptir. Örneğin, klonlama, bilim adamlarının sağlıklı hayvanların genetik olarak özdeş kopyalarını oluşturmasına izin vererek genetik hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. Bu, onların, tüm ırkları veya türleri temsil etmeyebilecek deneklere güvenmek zorunda kalmadan, bu hayvanların genlerini incelemelerine ve hastalıkları için tedaviler geliştirmelerine olanak tanır.
Klonlama aynı zamanda evcil hayvanları arkadaş olarak besleyen veya çalışan hayvanlar için de faydalar sunar – örneğin, alışılmadık derecede arkadaş canlısı bir mizacı veya zeka düzeyi (veya her ikisi) olan bir köpeğiniz varsa, onun gibi bir tane daha isteyebilirsiniz! Klonlama, bir hayvan barınağında veya yetiştirici evinde başka bir köpek yavrusu bulmak zorunda kalmadan bunu mümkün kılar; bunun yerine tek ihtiyacınız olan anne ve babasından – ve hatta belki kendinizden – biraz DNA!
Tabii ki dezavantajlar da var: Eğer birisi herhangi bir tür suistimale (hayvan istismarı dahil) eğilimliyse, o zaman klonlama onlara sadece daha fazla kurban yaratmak için değil, aynı zamanda daha sonra yetkililerden kanıtları saklamak için de erişim sağlayabilir, çünkü her yeni klon tam olarak aynı görünecektir. öncekileri gibi.
Klonlamanın biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. Örneğin, belirli bir bölgede yetişen bir bitkiyi klonlarsanız, başka bir yerde yetişen türünden başka bitkilerle çoğalamaz. Bu, klonlanmış bitkinizi (hayatta kalmak için gerekli olan) tohum veya meyve üretmesine yetecek kadar uzun süre canlı tutmak istiyorsanız, o zaman başka bir yerdeki türünden başka bir bitkiye erişmeniz gerekeceği ve hiçbir garantinin olmadığı anlamına gelir. bunun olacağını.
Ek olarak, klonlamanın bazı durumlarda hastalığa yatkınlığı arttırdığı gösterilmiştir çünkü normalden daha az genetik varyasyona sahip bir organizma yaratır; bu düşük varyasyon seviyeleri organizmayı hastalıklara açık hale getirir.
Genetik klonlamanın olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz yönleride vardır insan neslinin veya herhangi bir organizmanın neslinin düzgün şekilde devam edebilmesi için fazla abartılmaması gerekir. Ancak belli özel durumlardada kullanılabilir.