Crispr-cas9, 2020 nobel kimya ödülünü kazanan proje. Emmanuelle Charpentier ve Jennifer Doudna tarafından keşfedilen bu genetik makas, organizmaların DNA’sını yüksek bir hassasiyetle değiştirebilir. İnsanlar bu teknolojiyi önceden genleri belirlenen bebekler üretmek için kullanabilir. Fakat bazı ülkeler bu durumdan hoşnut değil ve ahlaki değerler nedeniyle bebekler üzerinde gen düzenlemesi yasak. Ayrıca bu gen modifikasyonu ücreti de çoğu kişinin karşılayabileceği miktarda.
Bu teknolojinin kullanım alanı bu kadarla sınırlı değil. Mutasyon sonucu oluşan hastalıklar bu gen makasıyla kesip atılabilir ve kesilen genlerin yerine sağlıklı genler yerleştirilebilir. Kulağa çok hoş ve yararlı geliyor değil mi? Fakat bu teknoloji kötü anlamda da kullanılabilir. Stephen Hawking, bir makalesinde şu sözlere yer verdi: “Bu yüzyılda insanların zeka ve saldırganlık gibi içgüdüleri değiştirmenin yolunu keşfedeceğinden eminim. Muhtemelen insanlar üzerinde genetik mühendisliği uygulamaların yapılması karşıtı yasalar kabul edilecek. Ancak bazı insanlar hafıza, hastalıklara karşı dayanıklılık ve ömür süresi gibi insani özellikleri geliştirme hırsına karşı koyamayacak.” Hatta önümüzdeki yüzyılda bunun sonucunda insanüstü özelliklere sahip kişilerin oluşabileceği tahmininde bulundu. “Bu tür insanlar ortaya çıktığında, geliştirilmemiş insanlarla ilgili önemli siyasi sorunlar olacak. Sıradan insanların soyu tükenecek ya da önemsiz hale gelecekler. Onlar yerine kendi kendilerini tasarlayan bir ırk olacak. İnsan ırkı kendilerini yeniden tasarlayabilirse, muhtemelen yayılacaklar ve diğer gezegenlerle yıldızlarda kolonileşecekler.” Yani bu teknoloji, insanların doğal olmayan bir şekilde evrimleşmesine sebep olabilir.
Bu ihtimaller çok uzak olsa da hala var ama bu sebeple insanlığı öteye taşıyacak yararlı bir icadı kullanmamak olmaz. Bu icat bir sürü hayat kurtardı ve kurtarmaya da devam ediyor. Kanser gibi hastalıklar ileride grip kadar önemsiz bir hastalığa dönüşebilir. Ben inanıyorum ki bu teknoloji gelecekte geliştirilip bütün hastalıklara şifa olacak ve insanlar zamanını hastalıklara çare bulmak için yapılan araştırmalar için değil, insanlığın gelişimi için buluşlar yapmak için harcayacak. Ayrıca hastalıkların yok olması sayesinde insanlığın ortalama ömrü uzayacak ve gelişme hızı önemli derecede artacak. Crispr-cas9’un birtakım riskleri de var. Asıl kesmesi gereken bölge yerine bu bölgeye benzer homolog bölgeyi kesmesi sonucunda hücre ölümüne veya mutasyona yol açar. Bunun önlenmesi için DNA’nın tek ipliğini kesecek şekilde cas9 enzimi kullanılabilir.
Kısacası Crispr-cas9 daha tamamlanmamış ama geleceği parlak olan bir icat. Tamamlandığında ve riskler ortadan kaldırıldığında ise dünyanın kurtarıcısı olabilecek potansiyelde. Ama tamamlanmadan kullanıldığı sürece insanlığa yararından çok zararı olabilir.