Hepimize zamanında grup ile yapılması gereken ödevler ve bu ödeve bağlı görevler verilmiştir. Böylece hem yapmamız gereken iş daha kısa sürer, hem de bireysel olarak ele alacağımız kısım azalır. Herkes aklında bir şey üretir ve bunu ortaya atar ancak verilecek karar tektir. Bu yüzden de tartışmaların çıkması, fikir ayrılıklarının oluşması da pek sıra dışı durumlar değildir. Gruptaki eleman sayısının artması, her elemanın katkısının da azalması vardır. Buna “Ringelmann Etkisi” adı verilir.
Ringelmann etkisi, basitçe bir gruptaki eleman sayısı arttıkça her elemanın katkısının azalmasını ifade eder. Örneğin ip çekme müsabakasında her yeni eleman kendisinin etkisinin azaldığını düşünerek daha az dikkat ve emek sarf eder. Diğer bir ifadeyle, gruba üye olan bireyler, ipi tek başına çekmesine göre daha az emek harcar. Ringelmann, çalışmasında olumsuz yönde etki eden faktörlerin iki tanesinden bahsetmektedir:
1) Motivasyonun azalması;
2) Yönetimsel maliyetlerin artması.
Ringlemann’a göre bir topluluğun üyesi olan bireylerde topluluğa duyulan güven ve topluluğun işi paylaşacağına olan inançtan dolayı sosyal tembellik artmaktadır. Ayrıca bireyin iş ile ilgili karar alması, inisiyatif alması ve sürecin yönetimi ile ilgili aşamalarda bulunması azaldığı için yapılan işten haberdar olma oranı azalmakta ve yaptığı işin amacını yitiren bireyin ise motivasyonu azalmaktadır.
Bu nedenle; yapılacak bir işi için yeterli kalitede personel ve malzeme sağlanması o işin yapılması için çok kaliteli olacaktır. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” derken atalarımız aslında bunu kastetmektedirler.