İdeal Bir Toplumun Yapı Taşları

 

Kimilerine göre toplum, insanlardan oluşan bir gruptur sadece. Açıkçası bana göre sadece insanların bir yerde toplanmasıyla oluşmaz toplumlar.

Peki, toplumlar nasıl oluşur? Her şeyden önce insanlar sosyal varlıklardır buna bağlı olarak toplumlar da sosyal oluşumlardır. Fakat hepimizin bildiği bir gerçek varsa o da gerek insanlar gerek toplumlar için sadece sosyalliğin yeterli olmadığıdır. Toplumlar oluşurken insanları birbirlerine çeken veya birbirleriyle bağlayan unsurlar olmalıdır. Ortak bir amaç, özellik ya da anlayış olabilir bu unsur. Örneğin, hepimizin aklına ilk gelen toplumdur ülkeler. Ülkelerde insanlar birbirlerine dil ve kültür gibi faktörlerle bağlıdır. Dil bir ülkenin bağımsız olduğunu ve başka ülkelerin alfabeleri olmadan da bir bütün olduğunu gösterir. Kültür ise insanları samimiyetle bağlar birbirlerine kıyafetinden tutun yemeğine, şarkılarına kadar her türlü karakteristiğini gösterir toplumun. Ayrıca bilim ve sanat da çok önemlidir bir toplum için. Bilim sözcüğünü duyunca hepimiz fen ile ilgili ders niteliğinde kavramlar düşünürüz. Oysa bilimi dersler dışında birçok yerde de kullanırız. Bilim sistemli ve evrensel bir bilgi bütünüdür aslında. Temeli ise tecrübelere, deneylere, mantık ve çıkarımlara dayanır. Bir araya gelen ortak amaçlı toplumlardan birini de spora borçluyuz aslında hem spora hem de sanata. Tabii şöyle bir gerçek var ki bizim ülkemizde maalesef spora da sanata da gerekli ilgi ve saygı duyulmuyor. Fakat ikisini karşılaştıracak olursak sanata verilen önem, spora verilen önemin katlarca altında kalıyor. Bana kalırsa sanata karşı olan bu ilgisizlik bizi bilim alanında da yavaşlatıyor. Ülkemizi bir bisiklet olarak düşünelim, bilim ve sanat ise ilerlememizi sağlayacak tekerler olsun. Sizce tekerlerden biri arızalıyken sadece bir tekerle yola devam edilebilir mi? Diyelim ki yola devam ettiniz, tek tekerin arızalanması temelinizi sağlam bir şekilde sarsacağı için yolda bir yerde takılmanız hatta düşmeniz çok olası olacaktır. Günümüz ilişkilerini de ele alırsak düştüğünüzde büyük ihtimalle sizi kaldırmaya çalışandan çok sizi tekmeleyenler olacaktır. Tam olarak bu nedenle sağlam bir temel oluşturmalı dolayısıyla da sağlam tekerler edinmelisiniz aksi halde tam bağımsız bir ülke olmazsınız. Atatürk’ ün de dediği gibi “Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”. Ayrıca Darwin de bu konu hakkında şunu söylemiştir “ Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olur.”.

Tüm bu yazı boyunca açıklamaya çalıştığım sanat ve bilimin hem ayrı ayrı hem de bir bütün olarak hayatımızda ve toplumlarda ne kadar önemli olduğudur. Eğer bir toplumda sanat ve bilimin yeri yoksa o toplum cahildir ve ölmeye mahkumdur.

(Visited 133 times, 1 visits today)