Canım Ailem,
Öncelikle size mektup yazmam garip gelebilir, yan odanızda duruyorken neden sizinle konuşmaktansa mektup yazdığımı düşünebilirsiniz. Ama biliyorsunuz ki ben her zaman duygularımı yazarak daha iyi ifade eden biriyimdir. Bu yüzden yan odamda da olsanız benden binlerce kilometre uzakta da olsanız ben hep düşüncelerimi yazarak ifade edeceğim, çünkü yazarken aklıma kendimi açıklayabileceğim binlerce sözcük gelirken konuşurken donup kalıyorum sanki … Neyse lafı çok uzatmadan konuya gireyim en iyisi.
Ben her zaman sizin düşüncelerinizi çok önemsedim, hep sizin istediğiniz gibi bir çocuk olmak için çok çabaladım ve benim tıp okuyup doktor olmamı ne kadar çok istediğinizi biliyorum. Bütün bir yıl emek verip sonunda dün sonuçlar açıklanınca çabamın karşılığını aldığımı düşünüyorsunuz. Ama bilmediğiniz bir şey var, ben hayatım boyunca hiçbir zaman doktor olmak istemedim ki… Bunca yıldır bana uygun mesleğin ne olduğunu ve gerçekten sizin istediğiniz gibi doktor olursam bu mesleği hakkıyla yerine getirip getiremeyeceğimi sorguluyorum. Ve fark ettim ki doktorluk asla bana göre bir meslek değil, ben bir doktorun taşıdığı neredeyse hiçbir özelliği taşımıyorum. İnanın bu düşüncemi sizinle paylaşmak için çok uğraştım. Şu an burayı okurken eminim ki bizimle bu düşünceyi paylaşmak bu kadar mı zordu diyorsunuzdur. Evet başka bir insan için bu düşünceyi ailesine söylemek çok basit olabilir ama siz yıllardır bana doktorluğun ne kadar yakışacağını, doktorluğun baba mesleği olduğunu ve onu nesilden nesile devam ettirmemiz gerektiğini söyleyip durdunuz. Beni bu konu hakkında o kadar baskıladınız ki sizinle kendi düşüncelerimi paylaşıp sizi üzmekten korktum. İşte bu yüzden size doktor olmak istemediğimi söyleyemedim.
Dün tam cesaretimi toplayıp tıp okumak istemediğimi ve Amerika’daki Alabama Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümünden kabul maili aldığımı söyleyecekken Koç Üniversitesinin tıp bölümünü kazandığımı öğrendik ve ben sizin gözlerinizdeki gururu ve mutluluğu görünce yine söyleyemedim. Ama artık buna müdahale etmem gerekiyor çünkü hayatım boyunca sevmediğim bir mesleği sırf siz mutlu olun ve benimle gurur duyun diye yapamam. Nasıl sizi üzmeden buna müdahale edebilirim diye düşünürken aklıma mektup fikri geldi. Şimdi siz benim niye size Alabama Üniversitesinden kabul mektubu aldığımı size söylemediğimi merak ediyorsunuzdur. Çünkü eğer söyleseydim bana birsürü bahane söyleyecektiniz:Sen Amerika’ya gidersen biz ne yaparız, sen orada tek başına yapamazsın … Ama ben bunların benim aklımı karıştırmasını istemediğim ve sizin benim doktor olmamı istediğiniz için böyle söyleyeceğinizi bildiğim için size söylemedim.
Ve aklıma bir şey geldi. Dün aslında üçümüz için de dünyanın en mutlu günlerinden biriydi. Çünkü ben yıllardır hayalini kurduğum üniversiteden kabul maili aldığımı öğrenmiştim siz de yıllardır benim gitmem için hayal kurduğunuz üniversiteyi kazandığımı öğrenmiştiniz.Ve artık kendi kararlarımı kendim almanın zamanı geldi bence. Benim özelliklerime,isteklerime,gelecekte yapmak istediğim mesleğe uyan üniversiteye gitme vakti de geldi. Bunları okurken her ne kadar bana sinirlenecek olsanız da ilerde benim istediğim mesleği yaparken ne kadar mutlu olduğumu görünce eminim ki Koç Üniversitesini kazandığımı öğrendiğinizdeki andan kat be kat daha mutlu olacaksınız. Sizi çok seviyorum.
Sevgilerle,
Kızınız
Sude Demir