Hoşgörünün Sınırları

 

Hoşgörü, müsamaha, tahammül, katlanma, görmezden gelme veya göz yumma, başkalarını eylem ve yargılarında serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla, hem de yan tutmadan katlanma anlamlarına gelmektedir. Sizce ‘’Sınırsız hoşgörü, hoşgörüsüz bir toplum yaratacaktır.’’ cümlesi ne anlama gelmektedir?

Bu sözde anlatılmak istenen şey bence çok fazla hoşgörü gösterilen bir yerde artık insanların nezaket kurallarının dışına çıkmaya başladığını veya insanların iyi niyetini suistimal ettiğini anlatmak istediğini düşünüyorum. Bu yüzden sınırsız hoşgörü, hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörü sınırı, açıkça hoşgörüsüz olduğunu beyan eden kişilere kadar genişletilir, hoşgörüsüz olanlara hoşgörü gösterilir ve hoşgörülü olmayanların saldırısına karşı savunulmazsa, hoşgörülülerin ve hoşgörünün kendisi yok olur. Hatta Popper bu görüş hakkında ‘’Sınırsız tolerans, nihai olarak toleransın ölümüne sebep olur.’’ diyerek kendisi de bu görüşü savunmuştur.

Eğer hoşgörüsüz bir toplumda yaşadığımızı düşünürsek bu durumun hem olumlu hem de olumsuz yönleri ile karşılaşacaktık. Bu durum için olumlu yönde örnekler vermek gerekirse herkes birbirine belki daha saygılı, anlayışlı ve yardımsever bir şekilde yaklaşabilirdi ya da birbirlerine daha öngörüsüz bir şekilde de yaklaşabilirlerdi. Bu duruma kendi yaşamımızdan örnek verirsek belki ırkçılık ayrımı gibi bir olay meydana gelmeyebilirdi çünkü herkes birbirine hoşgörülü bir şekilde davranırsa daha iyi bir yaklaşım içinde girebilirdik. Peki hoşgörüsüz bir toplumda yaşamak biz ne gibi olumsuz etkiler yaratır? Örneğin artık insanlar birbirine saygı göstermeyeceği için kavgalar hatta savaşlar meydan gelebilirdi. Artık herkes birbirine güvenmeyecekti çünkü birbirlerinin iyi niyetini kullanacakları için kimin doğru kimin yanlış şeyler söyleyeceğini ayırt edemeyeceklerdi. Belki de bu yüzden dostluk, arkadaşlık, komşu ilişkileri gibi kavramlar yok olacaktı. İnsanlar arsında bir güven bağı da olmayacaktı. Tabi ki istisnalar olacaktı. Her hoşgörüyü gören kişi yakınlarının ya da arkadaşlarının iyi niyetini kullanmayacak kişiler de olacaktı. Fakat büyük ihtimalle bu kişiler azınlıkta kalacaktı.

Ben sınırsız hoşgörünün, hoşgörüsüz bir toplum yaratacak görüşüne katılıyorum. Çünkü birisine ya da herhangi bir şeye karşı çok fazla iyi niyet ya da hoşgörü gösterirsek o bize bizim iyi niyetimizin suistimal edilmesi olarak geri dönüyor. Tabi ki bu hiç kimseye hoşgörü göstermeyelim demek değildir. Çünkü hoşgörülü olmak insanın kendine yararı olur ve daha iyi bir yaşam sürebilir. Fakat şöyle ki sınırsız hoşgörülü olamamalıyız. Çünkü bazı insanlar bizi iyi niyetimizden dolayı bizi kullanabilir ya da arkamızdan işler çevirebilir. Bazen biz bu şeyleri fark ediyoruz fakat yine iyi niyetliliğimizden dolayı onu hiç görmemiş gibi davranabiliyoruz. Bazen de bu durumları fark edemiyoruz ve öğrenince yıkılıyoruz.

Kısacası hoşgörünün de bir sınırı vardır ve biz bu sınırları kendimiz belirlemeliyiz.

(Visited 233 times, 1 visits today)