HOGWARTS’A GİDİŞ

Bir gün evde Harry Potter film serilerini arka arkaya izlerken birden camda bir baykuş belirdi. Hemen camı açtım ve baykuş bana boş boş baktı.

-Merhaba, dedim.

Baykuş bana kafasını sallayarak mektubu gösterdiğinde:

-Aaa bu bana mı, diye bağırdım.

Baykuş bu soruyu sorunca sinirli sinirli bakmaya başladı. Sanki evde benden başka birisi varmış gibi.

-Tamam, tamam okuyorum.

Sonra mektubu aldım ve okumaya başladım:

“Bayan Çulha,

Sizi Hogwarts’a davet ediyoruz, eğer kabul ederseniz çok seviniriz. Alınacaklar listesi zarfın içindedir.

Hemen Londra’ya gitmek için hazırlandım. Oraya vardığımda vakit kaybetmeden paslı kazanın olduğu duvara gittim. Birden Hagrid’in bana doğru yürüdüğünü gördüm. Resmen filmin içinde gibiydim.

-Merhaba, paslı kazana mı gitmek istiyorsun, diye sordu.

-Evet, Hogwarts’a ilk defa gideceğim.

-Aaa! Merhaba ben Hagrid, Hogwarts bekçilerinden biriyim, sana yardım edebilirim.

Paslı Kazan’dan alışveriş yaptıktan sonra, trenle Hogwarts’a gittik. Oradaki seçmen şapka beni Griffindor grubuna seçti.

Bundan sonra ilk dersim iksir dersi oldu, sınıfta arkadaşlarımla tanıştım. Onlar Susan, Hermione ve Neville. Sonrasında uçma dersine gittim, Neville dengesini kaybetti ve kolunu kırdı. Akşam yemeğinden sonra tam yatakhaneye giderken, merdivenler yer değiştirmeye başladı ve bizi bir kapıya götürdü. Orayı Hermione ve ben çok merak ettik. İçeri girdiğimizde üç başlı köpeği gördük ve onunla savaştık.

Birçok aşamadan geçtik ve karşımızda Volldemort’u gördük. Ve o sırada karşımızda Harry Potter belirdi. Hemen alnındaki izi gördüm. Harry buradan çıkmamızı istedi. Bizi tehlikeye atmak istemiyordu. Hermione ile dışarı çıktık. Bir süre sonra Harry de dışarı çıktı.

Uyandığımda hala Hogwarts’ın büyüsünden çıkamamıştım. Bu benim şu zamana kadar yaşadığım en heyecanlı anlardan birisiydi.

(Visited 49 times, 1 visits today)