Biriyle tanıştığımızda, misafirliğe gittiğimizde veya arkadaş ortamında ortamı ısıtmak için sorulan bazı sorular vardır. Bu soru tiplerinden en çok korktuğum bir tanesi “Gelecekte ne olacaksın?” sorusuydu. Ne desem tatmin olurlardı? Fazla para kazanabileceğim, saygın olabileceğim bir meslek mi söylemeliydim? Tercihim rakamlardan ibaret mi olmalıydı yani? Acaba gerçekten istediğimi mi söylemeli? Yoksa o işi küçük mü görürlerdi? Ben bu sorunları aştığım noktada yeni bir soruyla karşılaştım: Sevdiğim meslek hobilerimden mi ibaret?
Tutkularımızı keşfedip hobiler ediniyoruz. Onlar bizi mutlu ediyor. Hobimizi kariyere çevirmek de kulağa hoş geliyor açıkçası. Ama bu, bizi işte daha mutlu mu eder ya da uzun dönemde mutsuzluğa mı sebep olur?
Kariyerimiz için bir hobiye sahip olmamız önemli bir şeydir. Lakin bu, onu işinize çevirmenin akıllıca olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle de tüm gün süren bir iş ise.
Bir hobiyi işe çevirmenin avantajları varken çoğu insanlar dezavantajlarını hesaba katmıyor. Hobinizi sevmenizin nedeni iş arkadaşı baskısı olmaması olabilir. Yani bir planı dilediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. En mükemmelini yapmanız için size bağlı olan bir şey olmuyor.
Bir defa hobinizle para kazanmaya başladığınızda, o hobiden daha az zevk aldığınızın farkına varabilirsiniz. Çünkü her gün devamlı olarak yaptıklarımızdan, gördüklerimizden sıkılırız. İnsanın doğası böyledir.
Endüstri için önemli olan şey yaratıcılıktır. Mesela müzik yaparken veyahut kod yazarken kendi özgünlüğümüzü kullanmalıyız. Kariyerimizi çöpe atıp hobimizin peşinden koşmaktansa yaratıcılığı takip etmemiz daha doğru bir yolda olduğumuzun göstergesidir.
Hobileriniz doğrultusunda meslek seçimi yapmanız becerilerinizi ara sıra işinizle birleştirmeni sağlayabilir. Eğer yazmayı seviyorsanız kitap yazabilirsiniz. Ve bunu devam ettirip daha çok kitap yazabilirsiniz. Bir yayıneviyle anlaştıktan sonra kitaplarınızı bastırıp yayımlatabilirsiniz. İşte bu şekilde yazarlığınızı bir mesleğe çevirmiş olursunuz. Peki mutlu olacağınızdan emin misiniz? Kitaplarınız satılmayabilir, alınıp okunmayabilir, okunup sevilmeyebilir. Bilemedin yazarlığınız kötü eleştirilere maruz kalabilir. Bunlar sizi mutlu eder mi?
Tarihe ilginiz varsa tarihçi olabilirsiniz. Tarih öğretmeni olup öğrencilerin ufkunu açabilirsiniz. Tarihle ilgili araştırmalar yapmak, kitaplar okumak, filmler izlemek sizin hobiniz olabilir. Bu nedenle tarih öğretmeni olmak iyi bir fikir gibi değil mi? Fakat sizin çocukları, gençleri de sevmeniz gerekir. Okuldaki ya da dershanedeki diğer iş arkadaşlarınıza da tahammül etmeniz gerekir. Bunları düşünmeden yapmamalısınız. Yaparsanız da muhtemelen mutlu olamazsınız.
Yazıyorsanız yazmaya devam edin. Sizi bu mutlu etsin. Hobiniz olsun, ilgi alanınızda kalsın. Resim çizmek istiyorsanız çizin, ressam olmak istiyorsanız olun. Lakin işiniz ve hobiniz arasındaki çizgiyi kaldırıp kaldıramayacağınıza iyi karar verin.
Sevdiğiniz işi yaptığınız müddetçe mutlu olabilirsiniz. Öte yandan mutsuz olduğunuz zamanlarda olacaktır elbet. Problemlerle karşılaşacaksınız ama bunları yine siz halledeceksiniz.