Aniden annemin yüksek sesi ile uyandım. Bana kahvaltının hazır olduğunu söyledi ve
benden aşağı gelmemi istedi. Yüzümü yıkadım, kıyafetlerimi giydim ve aşağı indim. Beni
pankeklerle dolu koca bir tabağın eşliğinde tupturuncu görünen bir bardak portakal suyu
bekliyordu. Anneme teşekkür edip yemeye başladım. Yarım saat sonra karnım
patlarmışcasına dolu bir halde kendimi koltuğun üstünde buldum ve televizyonu açtım.
Birkaç kanal çevirdikten sonra haberleri izlemeye karar verdim. Haberlerde, iki gün sonra
akşam saatlerinde olacak bir sokak yarışından bahsediliyordu. Yarışa katılmak için kişinin 16
yaşından yaşlı olup kendi arabasını getirmesi gerekiyordu. Arabam olmadığı için yarışa
katılamayacağımı düşünüp üzüldüm. 16 yaşıma daha bugün girmiştim oysaki! Ben derin
düşüncelere dalmışken dışarıdan bir korna sesi geldi. O sesi bir daha ve sonra bir daha
daha duydum. Meraklanıp dışarı çıktım ve ne göreyim? Üstünde dev, kırmızı bir fiyonk olan
mavi bir 2015 model Mustang’in içinde babam beni bekliyordu. Bu araba gördüğüm en güzel
şeydi. Hemen arabaya bindim ve babama sarıldım. Bu hayatımın en güzel günüydü.
“Hadi başlat bakalım.” dedi babam. Başlatma düğmesine bastım ve arabam adeta bir aslan
gibi kükremeye başladı. Daha dün ehliyetimi aldığımdan dolayı doğal olarak biraz gergindim
ama bu arabamı doyasıya sürmekten beni alıkoyamadı. Sokak sokak, cadde cadde
geziyordum. Arabamın sesini duyan kafasını çevirip bana bakıyordu. Sanki bir ünlü gibiydim!
Arabamı limitlerine kadar zorlamak istiyordum. Gaza abandım. Gittikçe daha da
hızlanıyordum. Bu arada da daha yeni ehliyetimi almış olmama rağmen benim arabamla bu
kadar özgüvenli olduğumu gören babam beni tebrik edermişçesine bakıyordu. Tam
marketten köşeyi dönecekken ani bir siren sesi duydum ve aynaya baktığımda bir polis
arabasının arkamda olduğumu ve yana çekmem için işaret yaptığını gördüm. Polis, ben
arabayı yana çektiğimde bir söz etmeden bana ceza yazdı ve gitti. Kendimden utanarak
yavaş bir şekilde arabayı eve sürdüm.
Annem ve babam polisten ceza aldığım için bana bayağı kızdı. Birkaç dakikalık bağırışmadan sonra odama kapandım ve derin bir uykuya daldım. Rüyamda yeni arabamı sürüyor ve hava atıyordum. Birden hızlanmaya başladım. Bir süre sonra yavaşlamaya karar verdiğimde frene basmayı denemiştim ama araba yavaşlamadı. Tüm gücümle frenlere asılmama rağmen duramıyordum, hızlandıkça hızlanıyordum. o kadar korkmuştum ki önümdeki yola bile bakamadım. Tam önümdeki ağaca çarpacakken bu korkunç rüyadan uyandım. yataktan kalktığım anda anne ve babamın yanına gidip onlara sarıldım ve onlara bir daha hız yapmayacağıma söz verdim.