Hipotalamus, beynin merkez bölgesinde yer alan, duyguların düzenlenmesi ve açlık, susuzluk ve uyku gibi birçok vücut işlevini çok önemli rolü olan bir bezdir. Bu bez dokusu olmadan bir şeyler hissetmemiz tamamen imkansızdır.
Ancak besinler tabii ki de duygularımızı etkiler hatta da yeme tarzımıza bile de etki eder, mesela yaşanılan duygusal yoğunluğa bir tepki olarak kişiyi rahatlatan ve stresi azaltan yiyecek arayışına gidilir. Yani karbonhidrat oranı yüksek olan besinler, yağlı yiyecekler ve tatlılar tercih edilir. Bunun sebebi ise, bu gıdalar tüketildikten sonra beynin ödül merkezi uyarılır ve strese karşı verilen tepkiler azalır. Bu stres azalışı psikolojiyi de büyük oranda onarır ki bunu fark eden birey kendi sorunlarının çözümünü. bu besinlerden daha da çok yiyerek bulur. Kısaca kendi hislerini, durumunu ve psikolojik rahatsızlıklarını yemeğe gitgide bağlar. Bitterli çikolata 3 saat boyunca beynin nötürleşmiş alanlarına bile kan akşını sağlar. Sinir hücrelerini harekete geçirerek beynin bütünsel işlevselliğini artırır. Sinir, stres ve yorgunluk gibi beyinsel faaliyetleri etkileyen sağlık sorunlarının yaşanmasını önler. Çikolatalar genel olarak hormonlara ulaşır ardından da etkiler, bunlar da bizi mutlu eder çünkü kakaonun içerisinde bulunan biyoaktif besin bileşenleri ve magnezyum vücuttaki serotonin adlı mutluluk hormonunun artmasını sağlar. Bu durum size mutluluk olarak geri döner. Çikolata serotonin hormonunun harekete geçmesini sağlar. Mutlu olan bir insanın davranışları da olumlu bir yönde değişir ki bunlar bilimsel olarak yıllarca üzerine çalışılmış, sonuçlanmıştır. Ancak bazı kişiler bu tarz şeyleri de sevmeyebilir ki bu durumlarda yine de çikolata yemek hormonlara etki ettiği için mutluluğu sağlar. Peki besinler psikolojiyi etkiler mi? Besinlerin ruh sağlığı üzerinde güçlü etkileri bulunmaktadır. Bu etkinin olumlu ya da olumsuz olması ise tüketilen besinin sağlıklı ya da sağlıksız olmasıyla ilgidir. Örneğin, kısa vadede geçici mutluluk veren basit karbonhidratlar, uzun vadede beden sağlığını olduğu kadar ruh sağlığını da bozmaktadır.
Türk psikolog Özgenur Taşkın, Beslenme tercihlerimiz ruhsal sağlığımız üzerinde etkili mi? diye bir araştırma yapmıştır sonucunda ise; Yapılan araştırmalara göre tüketilen besinler vücudun metabolik enerji gereksinimini sağlamakla birlikte zihin ve bilişin de dahil olduğu birçok beyin fonksiyonlarını etkiler. Besinler ve beslenmenin duygu durumu ve davranışları etkilediği hem fiziksel hem de duygusal iyilik haline katkıda bulunduğu görüşü giderek daha çok kabul görmektedir. Bundan başka, duygu durumu da bireyin ne tür besinleri tüketeceği yönündeki seçimlerini ve kararlarını etkilemektedir. Çeşitli besin ögeleri yetersizliğinin sadece bilişsel fonksiyonlarda zayıflama ve depresif ruh haline yol açmakla kalmayıp, saldırgan davranışların sergilenmesinde de etkili olduğu bilinmektedir. Beslenmenin duygudurumu, davranış ve biliş üzerine etkilerinin ortaya çıkmasında beyin-bağırsak aksındaki sinyallerin önemi günümüzde daha iyi anlaşılmıştır.
Uzun lafın kısası ise besinlerin hem psikolojimize, duygularımıza hem de davranışlarımıza dokunduğu büyük derecede ortadadır.