Bir gün kardeşim Pelin’le oyun oynarken babamız uyku vakti diye seslendi biz istemedik. Buna karşılık babamız dedi ki: “Eğer uyumazsanız rüyanızda korkarsınız.” Buna rağmen devam ettik, uykumuz gelince uyuduk. Sabah Pelin ile aynı korkunç rüyayı gördüğümüzü anladık. Rüyada biz fen öğretmeni Mehmet’e benzeyen bir hırsızın altın bir bilekliği çaldığını gördük sonra bize benzeyen yerde bilekliği buluyordu ve kendilerini bir evde buluyorlardı. Kahvaltımı edip okula gittik. O gün okulda Mehmet hoca yoktu. Okul çıkışı eve giderken bir şey fark ettim ve dedim ki: “Pelin, sessizce ve yavaşça yere bakar mısın? Ben mi yanlış görüyorum yoksa ayağımın dibindeki bir altın bileklik mi?” O gün tam kapıdayken fen hocası bizi zorla bir eve kilitledi. O arada bir kitap bulduk ve bize bir hikaye anlattı.