Herkesin hayalinin içinde mutlaka bir New York’ta yaşama hayali vardır. Ben de dahil. Peki neden bugün ondan bahsetmeyelim?
Bildiğimiz üzere New York dünyanın en fazla ziyareti alanlardan, en büyük ticaretlerinin bir arada toplandığı ve kültürel bakımından çok zengin olan en büyük ve en popüler şehirlerden biridir. Daha doğrusu dünyadaki tek o. Mesela Paris’te aynen bunun gibidir ama Paris tek bir yönden zengindir. Modasıyla. Ama New York sadece moda değil bulabilidğin en saçma konulara kadar varlıklıdır.
Peki neden seçimim New York’ta ileride yaşamak?
Küçüklüğümden beri hep New York’u hayal etmişimdir. Şimdi ise orada yaşmayı ve orada moda veya işletme okumayı hedeflendirdim. Tabii ki orada yetişkin hayatımı süründürmekden önce orada üniversitemi bitirmek istiyorum. Sonrasında orada büyük bir şirkette çalışmak. Aslında benim New York’da gerçekten orada yaşama nedenim ise ticarettir. Dünya o şehir etrafından dönüyor. Hayal ettiğiniz her şey gerçekleşebiliyor veya zaten gerçekleştirilmişitir. Tıpkı ‘Central Parks’ gibi. New York şehrinin içinde yem yeşil bir park ki New York yemyeşil değildir aslında. Bazıları hatta beton ormanı diye isimleştirmiştir. Halbuki kalbinin ucunda yeşillik görünmektedir. Ankara’da hiç yer almayan faktörlerden biri olması gerek.
New York’da yaşam bildiğimiz gibi çok yorucu. Ama bu benim hayalimi bozacak değil. Benim ise hayalim ‘5th Avenue’ veya büyük bir binanın en yüksek katında New York manzaralı bir dairedir. ‘5th Avenue’ New York’un kalbinde yer almaktadır. Manhattan’da bulunan bir caddedir. O cadde hiç uyumayan caddelerden biridir. Tıpkı Times Square’deki gibi. Asıl hiç uyumayan cadde o olması gerek. Dolayısıyla, çok fazla gürültü, kirli hava ve farelerden korkamamalıyız bu durumdan dolayı (New York’da çok fazla fare bulunur hatta bazen binanın en yüksek katına bile çıkiyorlarmış). Orada yaşayan bütün insanlar ise bu şikayetlerle hayatını süründürüyor orada ama bunlar çözülebilecek şeyler yani orada yaşamamak için bir neden değildir bence. Yanlızca gürültü. Bu şehirde gürültü asla eksik olmayacak. Süreki korne vuran taksi sürücüleri, büyük markalarının yaptığı reklam gösterişleri, açık hava konserleri, insan konuşmaları ve buna benzer bir çok şey.
Peki bu hayalın yolu nedir?
Bu hayalin iki tane yolu vardır. O da hiç direnmek ve sabretmektir. Hayata karşı direnmek ve sabretmektir. Oradaki üniversitelerin buradan bir eksiği yok hatta artısı bir çok yönden vardır. Bilidiğimiz gibi burada okuyanlar şehri hiç tanımazlar. Çünkü insanların çoğu oraya okumak için değil gezmek için gidiyorlar. Yani insanlar orada eğlenirken sen aynı şehirde diplomanı almak için çabalayacaksın. Yoksa şehri hiç görmeden geri anavatanına geri döneceksin. O yüzden direnmek ve sabretmemiz gerekiyor. Elbet bir gün olacaktır.
Kaynakça: yoktur