2000 yılının Mart ayında kreşten tanıdığım en yakın arkadaşım Ersin beni doğum günü partisine davet etti. Ersin çok sevdiğim bir arkadaşım olduğu için sevinçle doğum gününe gittim. Ama partiye gittiğimde bir de baktım ki hiç kimseyi tanımıyorum. Ne yapacağımı bilemedim. Tanımadığım tüm davetlileri tek tek gözden geçirdim. Bir kısmı yaramaz çocuklardı, onlara yaklaşmak istemedim. Sonra, sakin olduğunu anladığım bir kişiyle gidip oynamaya başladım. Her şey yolunda gitti ama oyunumuzun yarısında yaramaz çocuklar da geldi. Oyunumuzu darmadağın ettiler. Biz de onlara hoşlanmadığımız davranışlarını söyledik ve onlar da daha sakin davranmaya başladılar. Daha sonra anne ve babalar bize yemek getirdi. Yemeklerimizi yedikten sonra palyaço bizimle oynamaya başladı. Son olarak da pasta kestik. En sonunda da doğum günü bitmişti. O günün sonunda anladım ki, hiç tanımadığım insanlar ile de iletişim kurduktan sonra her şey yoluna giriyor. Bir daha benzer durumlarda hiç korkmadım.
HİÇ KİMSEYİ TANIMIYORUM Kİ!
(Visited 15 times, 1 visits today)