Merhaba ben Alin. Size çok mutlu olduğum bir anımı anlatacağım.Annem ve babamdan bilmem kaç kez köpek istemişimdir ve cevap her zaman “Hayır kızım olmaaaaaaaaz. Off daraldım köpek köpek köpek. Biz sana ve kardeşine zor bakıyoruz köpeğe Allah bilir ne şartlarda bakacağız.”
-“Ama anneeee söz veriyoruz tuvaletini bile biz yaptırmaya çıkacağız.”
-“Kızım hem kardeşinle hem köpekle nasıl idare edeceksin sen? Biz bu işten çok sıkıldık. Aaaa yeter ama artık bahçeli evimiz olana kadar köpek möpek yooooook. Anlaşıldı mı küçük hanım? Bunun için kendi sorumluluğunu alman gerekiyor. Bu zor bir iş biraz büyü bakarız tatlım. Hadi artık işe geç kalıyorum sende okulun hazırlan tamam mı bir tanem? Mucuk mucuk öptüümm.”
Aslında bu soruyu babama sorduğumda beni hep anneme yolluyordu. Günler böyle geçiyordu. Doğum günüme tam bir hafta kalmıştı. Annemler bana koca bir oyuncak gibi daha bir sürü öneride bulunuyorlardı.Ama ben köpek diyordum. Doğum günü sabahı gözümü açınca daha önce hiç görmediğim bir çift kahverengi göz gördüm. Karşımda pomerian cinsi bir köpek bana bakıyordu. Yine rüya görüyorum diye kafamı yastığa gömüp tekrar uyumaya çalıştım.
Sonra annem beni uyandırdı “Ee sürprizini beğenmedin mi?” dedi gülerek. Kendimi cimcikledim. Karşımda gerçekten istediğim, hayallerimdeki köpek duruyordu. Sevinçten havalara uçtum ve köpeğimi kucağıma alıp sıkı sıkı sarıldım. Köpeğim yüzümü yaladı. O da beni sevmişti besbelli. Meğerse doğum günümden birkaç gün önce annemle babam uzun uzun konuşmuşlar bu konuyu. En son köpeğin sorumluluğunu üstlenebileceğime inanıp bana pomerian cinsi köpeği almaya karar vermişler. Onlara nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim. O gün hayatımın en mutlu günüydü. Köpeğimle bizi bekleyen çok eğlenceli ve mutlu günler vardı.