Küçüklüğümden beri kitap okumayı ve kütüphaneye gitmeyi çok severim. Proje ödevim olduğu zaman, yalnız kalmak istediğimde veya stresimi atmak istediğimde hep evimizin yakınındaki kütüphaneye giderim. En yakın arkadaşım Adnan ile orada tanıştım. O da benim gibi kitap okumayı ve kütüphaneye gitmeyi çok seviyor. Aynı raftan kitap alırken tanıştık onunla. O günden beri en yakın arkadaşız ve hep öyle kalacağız. Adnan gözlüklü, uzun boylu, sarışın bir çocuktu, ben ise orta boylu ve siyah saçlıyım. Evlerimiz yakın, bunun sayesinde sık sık buluşabiliyoruz.
Bir gün yine buluştuk ve proje ödevlerimizi araştırmak için doğruca kütüphaneye gittik. Adnan bana “Keşke bir şifre bulsak da onun peşinden koşsak. Sence de eğlenceli olmaz mı?” diye sordu. Ben ise ona göz devirdim. Ne gerek vardı böyle maceralara? Kütüphaneye gelmiştik, kapıdan girer girmez Kütüphaneci Hilal Teyze’ye selam verdik. Her zamanki yerimize eşyalarımızı koyduk ve araştırma kitapları bulmaya koyulduk. Bir süre bakındıktan sonra “Dilara çabuk gel, bu kitapta bir gariplik var.” dedi Adnan. Elinde bir astronomi kitabı vardı. Astronomi kitabında ne gibi bir gariplik olabilir ki, diye düşündüm. Hemen yanına gittim. İlk başta bir gariplik olmadığını düşündüm. Kitabın sayfasında bir kağıt vardı üstünde de numara. “Bu kitabın 116. sayfasını çevirdim. Karşıma el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası çıktı.” dedi Adnan. Evet, bu gerçekten garipti. İkimizde bir süre cep telefonu numarasına, bir süre birbirimize baktık. Ama neden böyle bir şeyin böyle bir kitapta olabileceğini anlamadık. “Keşke başka bir şey dileseymişim, arasak mı?” diye söylendi Adnan. “Dur bakalım, tehlikeli olabilir.” dedim. Bir süre daha cep telefonu numarasına baktık. En az Adnan kadar ben de çok meraklanmıştım. Şu an hemen arayabilirdim ama yapmadım. Dediğim gibi, tehlikeli olabilirdi. Ama ikimizde dayanamadık ve bu numaraya sahip olan kişiyi aramaya karar verdik. Adnan telefonunu getirdi ve “Haydi yapalım!” dedi. Ben ise biraz endişeli bakarak onayladım. Numarayı gergin bir şekilde tuşladım ve hoparlörü aktif hale getirdim. Bir süre çaldı ve karşıdaki kişi telefonu açtı.
“Alo?” dedi karşıdaki kişi. Biraz zor duyuluyordu, belli ki yaşlı bir adamdı. “Merhaba beyefendi, biz bu numarayı Astronomi Hakkında Her şey kitabında bulduk. Alakanız var mı acaba?” diye sordu Adnan. “Evet çocuğum, ne zamandır bu telefon aramasını bekliyordum.” dedi amca. “Nasıl yani? Kafam çok karıştı.” dedim. “Demek iki kişisiniz, çocuklar ben bu kitabın yazarı Necmettin Aydın.” dedi amca. Kitabın kapağına baktık, gerçekten de bu kitabın yazarı oydu. “Peki numaranızı neden bu kitabın arasına koydunuz?” dedi Adnan. “Bu kitabı ilk kim alıp okurken numaramı bulursa onunla bir sohbet etmek istemiştim. Anladığım kadarıyla astronomiye ilginiz var çocuklar.” İkimizde aynı anda “Evet efendim, var.” dedik. “Çok güzel o zaman sizinle buluşmak isterim.” dedi amca “Sizi nerede bulabilirim?” Biz de hemencecik kütüphanenin adresini verdik. Necmettin Amca’yla buluştuk birçok şey hakkında sohbet ettik, ona bir sürü soru sorduk. Çok güzel vakit geçirdik. İşte bu da çok değerli bir yazarla tanışma hikayemdi.