Kendimizi değersiz, işe yaramaz veya üzgün hissettiğimiz her an için kavanoza bozuk para atsaydık eğer, çoğumuz milyoner olmuştuk. İnsan öyle bir varlıktır ki hiçbir zaman gözü doymaz, hep daha fazlasını ister ve bu amaç uğruna kendini yıpratır, hayatın tadını çıkaramaz hale geliverir. Halbuki asıl ihtiyacımız olan şeyler karnımızı doyurabileceğimiz bir yiyecek, başımızı sokacağımız bir ev ve aileyle geçirilen huzurlu anlardan ibarettir. Çoğumuz bu imkanlara hatta daha da fazlasına sahibiz ama ne yazık ki hiçbirimiz mutlu değiliz. Aslında azla yetinmeyi ve Tanrı’ya sahip olduğumuz her türlü imkan için şükretmeyi öğrenmeye başlamakla bitiyor bütün olay. Yaşamımızın temeline negatifliği yerleştirmişiz çoğumuz. Kusurlarımızı ve yenilgilerimizi, yaptığımız her hatayı hayatımızın merkezine yerleştirmiş, öylesine benimsemişiz ki; yaptığımız iyi şeyleri görmeyi, asıl benliğimizle, yeteneklerimizle gurur duymayı unutmuşuz.
Bütün olumsuzlukları kendimizde toplama konusunda bu kadar başarılıyken, bir şeyleri hala değiştirme şansımız var mı peki? Aslında tüm bunlardan kurtulmak ve daha mutlu, daha huzurlu bir hayata merhaba demek bizim elimizde. Unutmayın, insan isterse her şeyi yapar ve ölümden başka her şeyin bir ilacı vardır. İşte basit ama hayatınızı değiştirecek birkaç dokunuşla kendinizi yeniden tanımanızı sağlayacak önerilere hep birlikte göz atalım.
1. Kendinizi sevin. Kendinizi sevmeyi öğrenmek, duygusal sağlığınız için çok önemlidir.. Başkalarına iyi davranmak ve empati kurabilmek için insanın önce kendini sevmesi gerekir. Nasılsa tüm hayatınız boyunca kendinizle yaşamak zorundasınız. Kendi kusurlarınızla yaşamayı öğrenin, kimsenin dört dörtlük olmadığını hatırlayın.
“Eğer kendim için değilse, kim benim için bir şeyler yapacak? Eğer başkaları için bir şey ifade etmiyorsam, kendime ne ifade ediyorum? Ve eğer şimdi değil ise, ne zaman?”
– Rabbi Hillel
2. Günlük 10 dakika da olsa meditasyon yapın, vücudunuzu esnetin. Böylece mutluluk seviyeniz yükselir, ve stresniz azalır. Eğer sabah yapıyorsanız güne dinç ve huzurlu başlamınızı ; akşam yapıyorsanız da günün yorgunluğunu atmanızı ve iyi bir uyku çekmenizi sağlar. Bu arada, hazır uyku konusuna değinmişken; uykunuzu yeterli almanız da, siz fark etmeseniz bile son derece önemli etkiye sahiptir.
”Bedeniniz geçmişte, zihniniz ise gelecekte var olur. Yoga ile, bu ikisi şimdiki anda buluşur.”
B.K.S Lyengar
3. Kendinize güvenin. Evet, her insanda olduğu gibi zaman zaman sizin de sorunlarınız olacaktır. Kendinizi çıkmaz bir yolda kaybolmuş vaziyette hissediyor olabilirsiniz. Böyle zamanlarda yapmanız gereken tek şey kendinize güvenmek. Çünkü insanoğlu o kadar güçlü bir varlıktır ki, hiç tahmin edemeyeceği zorlukların üstesinden gelir. O yüzden yapmanız gereken şey çok basit. Eski zamanlarınızı düşünün ve bunun şimdiye kadar karşınıza gelen ilk sorun olmadığını hatırlayın. Bu noktada daha önce başardığınızı hatırlamak size güç verip cesaretlendirecektir. Bu da otomatik olarak güveninizi yere getirmenize yardımcı olur. Bir kere başardıysanız bir kez daha başarabilirsiniz öyle değil mi? Ayrıca özgüveninizin olması diğer insanlar tarafından saygı duyulmanızı sağlayacaktır. Bu da insanı, kendine iyi hissettirir.
Kendine güvenen herkes dünyayı yönetebilir.
-Voltaire
4. Kendinize bir hobi edinin. Biliyorum, kulağa oldukça gereksiz ve işe yaramazmış gibi geliyor fakat bir uğraş edindiğiniz, kendinizi oyalayacak bir şeyler bulduğunuz takdirde zihniniz kısa süreliğine de olsa dinlenir. Bu; resim çizme, şarkı söyleme, dans etme, spor yapma veya yapmaktan zevk aldığınız herhangi bir şey olabilir. Zihni dinlendirmek ve stresi azaltmanın yanı sıra yaratıcılığınızı da geliştirir. Biz farkında olmasak bile hayatımıza birden çok kazanım kazandıran bu şey, doğal olarak kendimizi daha iyi ve huzurlu hissetmemizi sağlar.
5. Eğer içinizden ağlamak geliyorsa ağlayın. Bu durumda sakın kendinizi sıkmayın. Bazı insanlar bunun bir zayıflık belirtisi olduğunu veya ağlayınca işlerin daha olumsuz yönde gideceğini düşünür. Halbuki ağlamak, bastırılmış duygu ve gerginliklerin azalmasını sağlar. Ayrıca göz yaşının yapısında bulunan stres hormonları sayesinde ağladığımızda stresimizi dışarı atmış oluruz. Ağlama sırasında alınan derin nefesler de stresin hafifletilmesinde etkili olduğu söyleniyor. Kısacası ağlamak, düşünüldüğü kadar kötü bir şey değil aslında. İnsanlar, içlerinde bulundurdukları şeyleri saklamak yerine dışarı atarak rahatlaması, psikolojik açıdan kendilerini daha iyi hissetmesine yarayan bir yöntemdir
6. İyilik yapın. Kimse sizden devasa derece büyük bir şey yapmanızı beklemiyor. Bu bir sokak hayvanına verdiğiniz su, ihtiyacı olan bir insana aldığınız bir parça ekmek veya karşınızdaki insanın gününü güzelleştirecek olan küçük bir iltifat olabilir. İyilik yaptıkça olumlu düşünmeye ve olumlu düşündükçe de güzel şeyler yaşamaya başlarız. İşimizde ve yaşantımızda daha mutlu oluruz. Yaptığımız bir iyiliğin bizde uyandırdığı o tarif edilemez duyguyu yaşarız. Böylece hayata daha farklı bir perspektiften bakmaya başlarız ve hayat bizim için daha anlamlı olur.
7. Ertelemeyin. Diyelim ki yapılacak bir sürü işiniz var ve siz sorumluluklarınızdan kaçarak işleri erteliyorsunuz. Bir şeyi erteledikçe erteleyesimiz gelir. Bu da insanı huzursuz bir durumun içine sokar. Çünkü beynimizin bir köşesinde, sürekli yapmamız gereken iş olduğu için yaptığımız şeylerden keyif alamayız. O yüzden size tavsiyem; içinde bulunduğunuz bekleme modundan bir an önce kurtulun ve harekete geçin. Böylece kendinizi rahatlamış hissedecek ve siz farkında olmasınız da içten içe hissettiğiniz o gerginlik ve huzursuzluk hissinden kurtulacaksınız. Bunun dışında sevinçlerinizi, öfkenizi, üzüntünüzü kısacası ne hissettiğinizi ertelemeyin. Çünkü saklanılıp sonradan yaşanılan duyguların hiç kimseye hayrı olmaz.
Bunlar insanların kendilerini iyi hissetmeleri için yapması gereken önerilerden sadece birkaçıydı. Sizi en iyi tanıyan kişi yine sizsiniz. Dolayısıyla sizi neyin motive ettiğini veya nelerle mutlu olabileceğinizi, nasıl iyi hissedeceğinizi en iyi siz bilirsiniz. Her şeyin çözümü yine kendinizde var. Sakın unutmayın: “Çaresizseniz, çare sizsiniz.”.
Düşün… Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter.
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme,
tükettirme içindeki yaşama sevgisini.Hep hatırla:” Çaresizseniz, çare sizsiniz.”
Behçet NECATİGİL