Cebinde para varken sadece sen kim olduğunu unutursun, cebinde para yokken tüm dünya senin kim olduğunu unutur.
Bill Gates
Damla adında, orta durumlu, yirmi iki yaşında, güzel mi güzel bir kız varmış. Açgözlü biri değilmiş. Çok çalışkanmış. Sınıfta hep birinciymiş. Harika bir iş kazanmış. Doktor olmuş. Kendi hastanesini açmış. Bu çok büyük, gri ve herkese hizmet veren bir hastaneymiş. Bunun yanında durumu iyi olmayanlara da yardım edermiş. Ama zamanının çoğunu hastanede çalışarak geçirirmiş. Damla dünyanın en zenginlerinden biri olup çıkmış. Her gün gazetelerde, haberlerde onun adı yazıyormuş, onun hayat hikayesi geçiyormuş. Damla ister istemez başkalarına karşı kibirli davranmaya başlamış. Çalışanlarına emirler veriyor, ailesine ve arkadaşlarına da kaba davranıyormuş. Sürekli nasıl olsa param var, istediğimi yapmak zorundalar diye düşünüyormuş. Bir gün hastanedeyken hastane boşaltılmış. Daha kimse ne olduğunu anlayamadan hastane kapatılmış. Damla bir anda kendini çok kötü hissetmiş. Tüm parasını ve sevdiklerini kaybettiğini anlamış. Ertesi gün uyandığında gazeteler onu yazmıyor, haberler onun hayat hikayesini anlatmıyormuş. Sanki tüm dünya onu unutmuştu. Ama bunların hiçbiri Damla’nın umurunda değilmiş. Arkadaşlarının, ailesinin yanına gitmiş, özür dilemiş ve her şeyin paradan ibaret olmadığını anlamış.