2023 yılı benim için çok kötü geçti. Bedenimi bu topraklardan silip süpürdü neredeyse. Çok acılar çektim. Çok canları toprağıma gömdüm. Evet yastayım. Karın beyazlığıyla kefene büründüm. Şimdi ise siyahlar içinde bürünüyorum. Benim adım Hatay.
İç köftemle, dönerimle, camilerimle meşhurum. İçerisinde binlerce güzellik barındıran bir şehrim. Habib-i Neccar Camisi’nden Eski Antakya’ya, Titus Kaya Tüneli’nden Vakıflı Köyü’ne…..
Her insana yetecek kadar evim, her insanı doyuracak kadar verimli topraklarım var. Herkese yetecek kadar suyum, eğlendirecek kadar denizim var. Yazı kışı fark etmeden binlerde insana misafirlik yapmışlığım var. Tabi ki bir de özümü benimseyen insanlarım var.
Ama öyle bir çaresizliğe büründüm ki ne yapacağımı bilemedim. Yok oldu bedenim bu topraklardan. İnsanlarım birbirlerini kurtarmaya çalıştılar. Yıllardır misafir ettiğim komşu şehirlerin insanları yardıma geldi. Hollanda, Polonya, Romanya, Hırvatistan, Bulgaristan ve daha nicesi…Bu ülkelerin hepsi bize yardımda bulunan ülkelerden bazıları. Onlara teşekkürüm çok büyük.
Acının çığlıkları kulağımda. Benimle aynı acıyı yaşayan arkadaşlarım oldu. Adana, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Kilis, Hakkari, Gaziantep…. Hepsi insanları, hayvanları bedenlerine gömdü. Herkesin acısı büyük, gözü yaşlı. Belki de yaşamamız gerekiyordu bu acıyı ama bu fazla oldu. Bu çok yürek yaktı. Bizimle birlikte Türkiye ağladı, acımızı acısı yaptı.
Ama ben biliyorum. Yeniden güzelleşeceğim, güzelleşeceğiz. Yeniden çocuklarımız sokaklarda oyunlar oynayacak, yeniden turistlerimiz gelecek, yeniden her evin bacasından duman tütecek….Şimdi yastayım. Şimdi türkülerin feryadındayım. Dedim ya geçecek her şey. Her şey çok güzel olacak…