Eylül ayı gelmişti, benim de doğum günüm yaklaşıyordu. Eylül ayının ilk gününden itibaren heyecan içinde doğum günümü saymaya başlardım. Bu alışkanlığımı hiç değiştiremedim ve aslında değiştirmek istemedim. Doğum günüm her zaman benim için özel bir gün olmuştu.
Doğum günüm geldiğinde, sabah uyandığımda gelen mesajları kontrol etmek heyecan verici bir ritüelimdi. Ardından giyinip, eğer okul varsa okula gitmek, yoksa doğum günü kutlama hazırlıklarına başlamak gibi güzel anılar biriktirmiştim. Ancak bu yılın doğum günü beklenmedik bir olayla doluydu.
Doğum günüm hafta içine denk geldiği için okula gitmiştim. Eve döndüğümde ise pasta üflemek için hazırlıklar tamamdı. Herkes mumları üflememi beklerken, tam üfleyeceğim sırada beklenmeyen bir durum yaşandı: elektrikler gitti. Herkes şaşkın bir şekilde birbirine bakarken babam hemen durumu kontrol etmek için elektrik panosuna gitti.
Bu sırada telefonlarımıza gelen bir mesajla öğrendik ki, elektrikler 5 gün boyunca gelmeyecekmiş. Bu haber karşısında şaşkınlığımız daha da arttı. Doğum günümüzde yaşanan bu beklenmedik durum, bir anlamda o günü unutulmaz kıldı. Ben de espriyle karışık, “Sanırım ne olduysa ben mumları üflerken olmuştu,” dedim.
Sonuç olarak beklenmedik olaylarla dolu bir doğum günü yaşamış olabilirim, ancak bu durum bana unutulmaz bir anı kazandırdı. Belki de en güzel doğum günü kutlamaları, planladığımızın dışında gelişen anılardır.