Attığımız her adım, gittiğimiz her yön çıkış noktamıza bizi ulaştırır. Hayatta yaptığımız her şey olacağımızı kişiyi şekillendirir. Bir iyilik başlangıcımız, bir hata sonumuz olabilir.
Günlük hayatınızda işe, okula giderken arabanıza biner radyoyu açarsınız. Belki de radyoda 1. program yerine 2. programı seçer bir şarkı dinler, sözlerden etkilenirsiniz. Sizi motive eder işte yapamayacağınız bir görevi yaparsınız. Hayatınız o söz üzerine kurulur. Veya bir arkadaşınızı özlersiniz bütün işiniz gücünüz arasında aramaya karar verirsiniz. Size bit fuardan bahseder. O bahsediş gelip geçer ama siz kafanıza kazırsınız. Merak eder fuara gidersiniz. Yapılan bir konuşma ilginizi çeker, konusunu araştırırsınız. Belki de alanınız oraya kayar ve büyük bir buluş ortaya koyarsınız.
Tabi, her zaman iyi olmaz bu minik adımlar. Mesela okulda birine sinirlenirseniz, kelimeler değil yumruklarınızla kavga ederseniz, okuldan atılabilirsiniz. Gelecekte gireceğiniz her okulda işiniz zorlaşır ve iyi bir yere giremeyebilirsiniz bile. Minik bir sinir sonucu… Bir arkadaşınızın sırrını yayarsınız ve ona ihtiyacınız olduğunda size arkasını döner. Belki de bir proje de yardım etmediği için ortalamanız düşer.
Bugüne kadar döndüğünüz her köşe, attığınız her adım, baktığınız her insan şu an olduğunuz kişiyi yarattı. Olduğunuz kişiyi yaratmak ne kadar kolaysa değiştirmek de o kadar kolaydır. O yüzden attığımız her adıma dikkat etmemiz gerek değil mi zaten? Olacağınız kişi yaptığınız her şeyin bir sonucudur.