Şu an herkesin tek gündemi olan korona virüsü, hepimize tedirginlik ve stres yaratırken birçok bilimsel çalışma da bu karamsarlığı biraz olsun azaltmaya yetiyor diyebiliriz. Aşı çalışmalarında gece gündüz çalışan bilim insanları bizim için adeta bir umut ışığı oldu ve fedakarlıklarıyla yine tüm dünyanın iyileşme sürecine çok büyük katkıda bulunuyorlar aynı zamanda. Fakat aşılar öyle bir günde bulunmuyor dolayısıyla hala elle tutulur bir aşıya rastlanamadı. Yine de bulunması halinde aşıyı ilk kimin alınacağı, kimlere nasıl dağıtılacağı, hatta dağıtılıp dağıtılmayacağı tartışmalara konu olmuş durumda. Birçok uzman ise bu konuda belli bir planlarının henüz olmadığından bahsetti. Fakat farklı planları olanlar da yok değil
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, aşının bulunması halinde parayı onların verdiği gerekçesiyle öncelik için kendine pay biçti bile. Ayrıca Fransız ilaç şirketi de Amerika’ya öncelik tanıyacaklarını söyledi. Haliyle de tepkiler yağdı bu açıklamalara. Yine de Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü aşının eşit tedariğinin sağlanmasının istenildiğinin belirtilmesi bir nebze de olsa endişelerimizi yersiz kılmamızı sağladı. Fakat şu an karantina ve korona stresiyle iken ve tek dert iyileştirme sürecini çabuklaştırmakken hiçbir sözün tamamen güvenilir olduğunu düşünmüyorum ben.
Fakat yine de adil dağıtılma kararlarına olmulu bakılıyor olması, iyimser olmak konusunda bizleri teşvik ediyor adeta, demek isterdim. Ama bu konudaki eşitlik çabalarının Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Rusya gibi ülkelerce desteklenmemesi durumları iyileştirmek yerine kötüleştirmiyor mu? Ayrıca Dünya Sağlık Örgütünün bu olumlu dediğimiz çabalarının yersiz ve anlamsız olduğunu, örgütün o kadar da iyi bir konumda olmadığını gerekçe gösterenler de mevcut. Yani haberler herkes için aynı umut vericilikte değil malesef.
Durum o ki aşının Amerika, Çin gibi ülkelerde bulunması aşı milliyetçiliğini artırabilir. Diğer ülkeler içinse ne olabileceği henüz belirsiz tabii. Ancak şimdiden ön satın alımlar Iin konuşmalar başlanmış bile. Kısacası aşının resmi duyurulması, aşıyı tedarik edebileceğimiz anlamına gelmeyedebilir, en azından kısa zaman içinde.Şu pandemide gönül isterdi ki küresel yardımlaşmayı konuşup aşının eşit olarak ihraç edilip edilmeyeceğini konuşup virüs ve sadığımız için halihazırda bize kötü gelen bu endişe ortamına bir yenisini, en az onlar kadar endişe verici bir sorun olan bu tedarik şüphesini, eklemesek. Hiçbir zaman olamadığımız gibi yine seferberlik içinde olamadık malesef ki.
BU işin çözümü basit tabii, küresel seferberlik. Dünya Sağlık Örgütünün tüm ülkelerin tedaikinde adil davranacağı güvencesi verip buna uygun anlaşmalar için ülkeleri desteklemesi çözümüdür bu sorunun. Fakat bu belli ülkelerin işine gelmiyor ya da yardımlaşma konusunda destek vermeye hazır değiller ki bu bazı açılardan anlaşılabilir de. Yine de siz bu sorunlara kafayı biraz daha takmaya devam ederek kendi sağlığınızı tehlikeye atmayın. Aşı elbet bulunur, birçok örgüt de eşit ve adil dağıtımı konusunda erişimlerine devam eder. Sadece işbirliği eksikliğini “uzun zaman” cezasıyla ödeyeceğimiz bir yanlış olacak. Ama strese gerek yok, siz sağlığınıza bakın bunları endişe etmeyin.