Okulun bitmesine az kalmıştı. Bugün annemler eve geç geldiği için kitapçıya gidebilecektim. Duyduğuma göre kitapçıya bir sürü yeni kitaplar gelmiş. O kitaplara bakmak için sabırsızlanıyordum.
Sonunda okul zili çalmıştı. Koşa koşa kitapçıya gittim. Genellikle kimse buraya gelmezdi ama şu anda nereden baksan 8 kişi var. Sanırım yeni kitaplar bir sürü kişinin ilgisini çekmişti. Bende bir göz atmak istedim. Yeni gelen kitapları diğerlerinden ayırmışlardı. Kitaplara göz gezdirirken bir kitap ilgimi çekti hafif tozlu ve yıpranmıştı. Bu kadar eski bir şeyin neden burada olduğunu merak etmiştim. Birazcık kitabı açıp okumaya karar verdim. Bir kaç sayfa okuduktan sonra kitabın görüntüsüne kıyasla baya iyi olduğunu fark ettim. Kitabı bitirmek için satın aldım ve sonra evin yolunu tuttum.
Eve geldim kitapçı eve uzak olduğundan baya bir yorulmuştum. Yatağa uzandım ve kitabı okumaya başladım. Kitap beni resmen içine çekiyordu. 83 sayfasını bitirdikten sonra uykum geldiği için uyudum. Ve sabah olunca okulda okumaya devam ettim. Okulun bitmesine az kalmıştı ki kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm. Biraz ürkmüştüm ama bu güzel kitaba bunu kim yazmış olabilir diye düşündüm. Ve okul bitiminde aramaya karar verdim.
Okul sonunda bitmişti. Biraz yürüdüm ardından telefonumu elime alıp kitaptaki numarayı girdim. Bir an arayıp aramamak arasında kaldım. Ama en fazla ne olabilir ki diyerek aradım. Biraz çaldıktan sonra telefondan nazik bir ses duydum. “Alo?” dedi sesin sahibi. Ben de, “Merhaba, bu numara kitapta yazılıydı. Sizden gizemli bir hikaye bekliyorum.” dedim. Telefondaki adam bir an sessiz durdu ardından gülümsedi. “Sen de meraklı bir maceraya atılmak istiyorsun demek. Bulunduğun şehirdeyim, bir kafede buluşabiliriz,” dedi. Aniden içimde bir heyecan dalgası hissettim. Ve “Tabii ki buluşabiliriz yarın 16.30’da iconic kafede buluşabilir miyiz?” dedim. Sırıtarak “Tamam o zaman yarın 16.30’da orada olacağım” dedi ve telefonu kapadı.
Sonraki gün okul çıkışında hızla buluşma noktasına gittim ve tanıştığımızda, karşımda eski bir dedektifin olduğunu öğrendim. Dedektif, kitabın eski sahibinin bir zamanlar çözülmeyi bekleyen esrarengiz bir olayın içinde olduğunu anlattı. Kitap, aslında bir tür rehberdi ve içinde gizli bir hazineyi bulmak için çeşitli ipuçları barındırıyordu. Dedektif bir anda ciddi bir tavırla “Gerçekten bu hazineyi bulmaya yardım edecek misin?” dedi. Ciddi bir tavırla söylediği için biraz korktum ama yine de kabul ettim.
Birlikte kitaptaki ipuçlarını takip ettik, eski sokaklarda dolaştık, esrarengiz yerlere ulaştık. Her adım, daha fazla gizemi ortaya çıkarıyordu. Sonunda, eski sahibinin gizlediği hazineyi bulduk. Bu hikaye, sayfalar arasında kaybolmuş bir gizemin peşinden koşmanın ve beklenmedik bir maceranın izini sürmenin hikayesiydi.