Her zamanki gibi yatağımdan kalktım, kuş sesleri ve güneşin o parlaklığı beni hemen yerimden kaldırıyordu. Sonrasında üstümü giydim, yatağımı topladım ve elimi yüzümü yıkadım. Ardından alt kattan gelen annemin sesini duydum ”Beren koş da bir ekmek al ulaa!” koşarak aşağıya indim ve ekmek almaya gitmek için ayakkabılarımı giydim. Evden çıktım, bahçenin kapısından çıkarken bir de ne göreyim! Bir şişe, içine dikkatlice bakınca anladım ki bu bir….HAZİNE HARITASII!! Hayatımın en heyecanlı anıydı o an. Haritayı açtım ve içinden bir harita daha çıktı. Ekmek almak yerine bu gizemi çözecektim tabii ki de. Evde bizim bahçenin krokisi vardı. Bahçeye baktım, baktım; haritada çarpı işareti olan yeri sonunda buldum. İleriye doğru gittiğimde artık saklanan şeyi görebiliyordum. Bir tane daha harita vardı orada, bu sefer de annemin benden ekmek almasını istediği bakkalı gösteriyordu ve bu benim işime gelmişti çünkü gitmişken hem ekmeği alırdım hem de hazineyi bulurdum. Bakkala vardığımda annem beni orda bekliyordu. “ANNE NE YAPIYORSUN BURADA!” diye bağırdım. Annem ise “Seni haylaz, seni bulamayacağımı mı sandın? Bu haritayı aslında ben yaptım, bakalım annenin mi sözünü dinleyeceksin yoksa bir haritanın peşine mi takılacaksın diye.” Çok şaşırmıştım. “ÇABUK EVİNE KÜÇÜK HANIM!” dedi annem ve o an utancımdan yerin dibine girdim.
Hazine Avı
(Visited 78 times, 1 visits today)