Pet shoplarda hayvan satışı yapılmasının birçoğunuzun kulağına kötü geldiğini biliyorum. Aslında ben de hayvanların para karşılında alınıp satılmasını doğru bulmuyorum.
Ancak insanların ( özellikle çocukların ) hayvanlara ilgisi devam ettiği sürece hayvan satışının önüne geçilmesi pek de mümkün görülmüyor. Ayrıca evlerde hayvan beslemenin insanlar üzerinde olumlu etkileri olduğu bilimsel yayınlarda bolca yer almaktadır.
Mesela,
- Evcil hayvan sahiplerinde kan basıncının (tansiyonunun) daha düşük olduğu tespit edilmiştir.
- Hayvan sahibi olmak çocukların kavrama yeteneğini ve sorumluluk bilincini arttırmaktadır.
Ben de bir köpek sahibiyim. Kendimde de köpek sahibi olmanın etkilerinden bazılarını gözlemledim. Uykuyu çok seven bir insan olarak sabahları hiçbir şey için kalkamazken köpeğim için 6.30’da büyük bir keyif ve enerjiyle kalkmaktayım. Veya önceleri dağınıklığıyla meşhur biriyken şu anda hem köpeğimin temizliğini hem de odamın düzenini hiç aksatmıyorum. Onun ihtiyacı olan tüylerinin taranması, yıkanması, aşı ve muayenelerini günü gününe takip ediyorum.
Bu ve bunun gibi nedenlerden ötürü insanlar hayvan edinebilmeliler. Şehir yaşamı düşünüldüğünde ise herkesin kolayca bir hayvana ulaşamayacağı açıkça görülmektedir. İnsanların hayvan edinebilmeleri için şehirlerde mutlaka bazı kanallar olmalıdır. Bana göre bu kanallar, içinde hayvanların özgürce ve iyi koşullarda yaşayabilecekleri çiftlik ve barınak benzeri yerler olmalıdır. Giderleri devlet tarafından karşılanmalı ve denetlenmelidir. Uygun koşullarda bakılmayan hayvanlarla ilgili üreticisi, bakıcısı, sahibi cezalandırılabilmelidir. Bence asıl sorun hayvanların satılması, el değiştirilmesi, evlerde beslenmesi değildir. Asıl sorun insanların hayvanlar konusunda olan bilinçsizliğidir. Hayvanların bir eşya olmadığını, onların birer canlı olduğunu ve ihtiyaçları olduğunu bilmiyoruz ve önemsemiyoruz. Bu nedenle de hayvanların üretim, satım ve alım süreci olması gerektiği niteliklerde olmuyor. Eğer ki hayvanlar konusunda insanları bilinçlendirirsek hayvanlara yapılan kötü muamele de doğal olarak azalacaktır. Bu da çok zor değildir. İlkokul, orta okul gibi küçük yaşta öğrenim gördüğümüz okullarda verilmeye başlanacak kısa süreli uygulamalı derslerle hayvanların da bizim gibi canlılar oldukları ve özen gösterilmesi gerektiğini anlatabiliriz. Bu şekilde insanlar küçük yaştan itibaren hayvanlarla ilgili duyarlı olur ve onları korurlar. Veya eğitime göre daha az etkili olsa da hayvanlarla ilgili olan kamu spotları artırılabilir.
Geçen aylarda Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu hayvanların el değiştirme süreçleriyle ilgili benim yukarıda sizinle paylaştığım fikre uygun şekilde kanun çalışmaları yaptıklarını açıklayarak bize şu sözleri söyledi. “Pet shoplarda hayvan satışı yasaklanacak. Çünkü çok kötü ortamlarda hayvanlara eziyet ediliyor. Onlara katalogdan satış imkanı sağlayacağız. Bayilik gibi yani, çiftliklerde üretilen hayvanları katalogdan ya da gidip orada gösterecek. Pet shoplarda hayvan sergilenmesini hoş karşılamıyoruz.” ( Bakanın söylediği sözleri size aynen aktardım. )
Kısacası hayvan satışlarını doğru bulmamamın yanı sıra hayvanlara sergilenen kötü muamele beni çok üzüyor.
Kaynakça:
http://www.milliyet.com.tr/pet-shop-larda-kedi-kopek-satisi-gundem-1893245/ ( 13.11.2017 )
https://onedio.com/haber/petshop-larda-hayvan-satisinin-yasaklanmasi-icin-8-neden-422904 ( 13.11.2017 )
http://norobilim.com/hayvanlar-psikolojik-kazanim-sagliyor/ ( 13.11.2017 )
Doğa Evgür