HAYVANLARDAN SON ŞANS

Pencereden baktığımda bütün aile sofranın etrafına oturmuş, bir taraftan yemek yiyor bir taraftan konuşuyorlardı. Birden mahalle deprem gibi şiddetle sallanmaya başladı. Masadaki tabaklar kırıldı, bebekler uykularından ağlayarak uyandılar. Binalar sallanmaya devam ederken, yavaşça bacakları ve kolları çıkmaya başladı. İnsanlar çığlık atıyor, sokak hayvanları hayretle olanları izliyordu. Tüm yapıların artık kolları ve bacakları vardı. Yavaş yavaş binalar yerden ayrılıp bacaklarının üstüne basmaya başlıyordu. Birkaç ev dengesini kaybedip yere düştü. Yaklaşık bir saat sonra bütün evler yürümeye başlamıştı. Binalar yavaş yavaş denize doğru ilerliyordu. İnsanlar durdurmaya çalışıyordu ama nafile. Evler artık kumsala iyice yaklaştıklarında insanlar eşyalarını toplamış ve hazırlardı. Tüm bu olaylar yaşanırken, büyük ve uzun zamanlar önce terk edilmiş bir evde, ajan olmayan hayvanlar toplanmış, ajanlara komut verip yaşananları özel bir kameradan izliyorlardı. Olay yerinde olan bir sokak köpeğine biri: “Selam Cortny, her şey yolunda mı? Planladığımız gibi mi gidiyor? Tamam.” “Merhaba Bayan Sunshine. Her şey yolunda. Denize çok yakınlar. Tamam.” dedi. Olay yerine geri dönersek evler kollarıyla insanları denize atıyordu. İnsanların çoğu artık çığlıklarla denize düşmüştü. Bayan Sunshine: “Merhaba balık dostlarım. Evler denize düşmedi, değil mi? Siz zarar görmemelisiniz. Ayrıca geminin yeri de hazır mı? Tamam.” “Merhaba Bayan Sunshine. Burada da her şey yolunda. Biz acil toplanma bölgemize yerleştik, burası masmavi ve temiz. Ayrıca diğer deniz canlıları da gemiyi şu anda ortalıyorlar. Tamam.” dedi. Birkaç dakika sonra tüm insanlar denize düşmüştü ve evler de eski yerlerine dönmüşlerdi, kol ve bacakları da yok olmuştu. İnsanlar petrol, fosil yakıtlar ve atıkların içinde yüzmeye çalışıyorlardı. Eski evdeki hayvanların bir tanesi telsizi alıp: “Tamam, artık balık Dahyun ışığı yakabilir! Tamam.” dedi. Dahyun: “Tamamdır! Yaktım! Tamam.”  Dahyun denizin derinliklerindeki gizemli ve eskimiş geminin ışıklarını yaktı ve acil toplanma bölgesine doğru yöneldi. Bu sırada denizin sığında olan insanlar ışığı gördüler ve aşağı doğru yüzmeye başladılar. Yavaş yavaş çoğunun nefesi tükeniyordu. Gemiyi gördüler ve içine girdiler. Eski, bakımsız ve pis ama büyük bir gemiydi. Girdikleri gibi sanki oksijen tüpleri takmış gibi nefes alabilmeye başladılar. Herkes derin bir nefes aldı ve olanları anlamaya çalıştı. Onlar daha tek bir kelime bile edemeden, bir anda koca bir ışık patlaması yaşandı. “Tamamdır! Geçmişe dönüyorlar! Artık afişi asabilirsin yunus Dally! Tamam!” dedi Bayan Sunshine. “Hemen gidiyorum Bayan Sunshine! Tamam!” dedi yunus Dally, güneş gözlüğünü ve afişi alıp acil toplanma bölgesinden uzaklaştı ve gemiye doğru yol aldı. Resmen ışık hızında ilerliyordu, gemiye yaklaştı, ışık patlaması hala devam ediyordu, Dally de güneş gözlüklerini taktı ve bu sayede ilerleyebildi. İnsanları görüyordu, gözleri kamaşmıştı. Dally hızlıca afişi geminin dümenine astı ve uzaklaştı. Birkaç dakika sonra ışık patlaması bitti ve insanlar uyandılar. Etraflarına bakındılar, bir çiftliğin tam ortasına duruyorlardı. Etrafta hiçbir bina veya gökdelen yoktu. Sadece minik villalar vardı. İnsanlar kendi tarımıyla ilgileniyorlardı, hayvanları besleyip seviyorlardı. Ama kimse devasa gemiyi fark etmemişti. İnsanlardan biri gemiyi denize götürmek amacıyla dümene doğru ilerlerken: “Arkadaşlar, arkadaşlar! Şu an nerede bulunduğumuzu hiçbirimiz bilmiyor ama…”  dedi ve sözü yarıda kesildi. Adam Dally’nin bıraktığı afişi ve üstündeki imzaları görüp hayretten donakaldı. İnsanların ağzından “Ne oldu acaba, ne okuyor?” diye cümleler çıkmaya başladı. Biri bağırıp “Ne oldu?” dedi. Adam yavaşça afişi okudu: “Bu sanırım hayvanlardan bir not. Okuyorum: Senelerdir bizi ezip geçtiniz, umursamadınız, avladınız, öldürdünüz, zehirli atıklarınızı denizlerimize döktünüz. Hepsi bizim yok olmamıza ve nesillerimizin tükenmesine yol açtı. Mamutlar, dodo kuşları, Anadolu parsları ve onun gibi birçok sevimli mi sevimli, size hiçbir zararı olmamış canlılar size ne yaptı da onlar artık bu dünyada değil? Lütfen, artık bilinçli olun, doğayı koruyun, geri dönüşüm yapın ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanın da biz de ölmeyelim. Bu yaşadığınız tüm olaylar da bizden size bir ders olsun. Sizi geçmişe götürdük ve bu yılları telafi edebilmeniz için size yıllar verdik. Lütfen bizi pişman etmeyin.”

(Visited 17 times, 1 visits today)