Hayvanlar Üzerinde Yapılan Deneyler

Dünyada her yıl yüz milyondan fazla hayvan deneylerde diri diri kesiliyor, vücutlarına zehirli kimyasallar damlatılıyor, yakılıyor, parçalanıyor, kör ediliyor… Bu deneylerin yapılma sebebi olarak ise ürün içeriklerinin insanlar için kullanıma uygunluğunun kontrolünü gösteriyorlar. Aynı zamanda kozmetik sektöründeki hayvan testlerinin büyük çoğunluğu ürünün cildi ve göz dokusunu tahriş edip etmeyeceğini anlamak için yapılmaktadır. Fakat bu testler sırasında uygulanan yöntemler hayvanlar için acı dolu olmaktadır. Örnek olarak bilinci yerinde olan tavşanların gözüne kozmetik ürün damlattıklarında acı içinde çığlıklar atmaları ve bazı tavşanların testten kaçmaya çalışırken boyun ve omurgalarını kırarak ölmelerini gösterebiliriz. Eğer deney sonucunda hala yaşayabilen tavşanlar varsa da testten sonra ağrı kesici bile verilmemektedir.

Bazı testlerde ise hayvanın belirli bir maddenin ne kadarına maruz kaldıktan sonra öldüğü ölçülmektedir. Bu deney yapılırken hayvan ölene kadar aynı madde defalarca tıraşlanmış cildine uygulanmaktadır. Bir başka deneyde ise kozmetik ürünlerin hamile kadın ve bebeklerde etkisinin ölçülebilmesi için test özellikle hamile tavşanlarda yapılmaktadır. Ayrıca yapılan hayvan testlerinin çok büyük kısmı canice olduğu kadar kullanışsızdır. Deneylerde belli bir maddenin toksisitesinin yalnızca o hayvan üzerindeki etkisi ölçülür ve elde edilen sonuçların büyük kısmı insanlar için kullanılamaz bilgilerden ibaret olmaktadır. Yılda en az 115 milyon hayvanın testlerde kullanıldığı düşünülürse bir sürü ölüm gerçekleşmektedir. Ölmeyen diğer tavşanlar ise acı içinde laboratuvar kafeslerinde bir sonraki deneyi beklemekte ve ağır psikolojik şartlar altında hayatta kalmaya çalışmaktadır. İstatistikler deneye maruz kalan hayvanların yarısının ortalama 2-3 hafta sonra öldüğünü göstermektedir. Aynı zamanda hayvan deneylerinin çoğunda körlük, deride parçalanma, ağır yaralanma gibi hasarlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunları yaşayan hayvanlar tedavi edilmezlerse ölmektedirler. Bunlar dışında deneylere maruz kalan hayvanlar tüm yaşamlarını küçük ve karanlık kafeslerde çoğunlukla aç bırakılarak geçirirler. Kafeslerinden çıktıkları tek zaman deneyin uygulandığı süredir.

Hayvanların çektikleri bu acılara rağmen bazı ülkelerde deneylerin yapılması zorunlu kılınmıştır. Haziran 2014‘te Çin’de satışa sunulacak tüm kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde test edilmesi yasal zorunluluktu. Markalar kendi başına deney yapmasa bile, eğer Çin’de satış yapmak istiyorsa devlete kendi adlarına deney yapmaları için para vermektedirler. Çin’de her yıl yaklaşık olarak 300 bin hayvanın kozmetik testler için kullanıldığı bilinmektedir. Bunun dışında Avrupa Birliği, 2004’te kozmetik alanındaki tüm bitmiş ürünlerin, 2009’da ise kullanılan içeriklerin hayvanlar üzerinde test edilmesini yasaklamıştı. Fakat buna rağmen yeni içerikler piyasaya sürülmeden önce hayvanlar üzerinde denenmekteydi. Artık kozmetik ürünlerinin hiçbir aşamasında hayvan deneyleri uygulanmamaktadır. Markalar bu durumda beyaz, gri ve siyah bölge olmak üzere 3 gruba ayrılmaktadırlar. Hayvan deneyi yapmıyorsa beyaz bölge, kendisi hayvan deneyi yapmıyor ama içeriğindeki maddenin tedarikçisi deney yapıyorsa ya da sadece Çin’de satış yapmaya başlamışsa gri bölge, deney yaptığını inkar etmeyenlerse siyah bölge olarak adlandırılmaktadır.

(Visited 209 times, 1 visits today)